LEGO Space #tbt Set İncelemesi: 6940 ALIEN MOON STALKER – Videolu
#tbt (geçmişten) incelemelerimizin ilkinin konusu, LEGO Classic Space serisinden 6940 Alien Moon Stalker (Uzaylı Uydusu Avcısı) seti olacak. Bu serideki incelemelerimizde, şu anda satışta bulunmayan eski setleri sizlerle buluşturacağız.
Bu arada, eski LEGO setlerinin bir çoğunun ikinci ellerini ve hatta açılmamış kutulu hallerini bulma şansınız çoğunlukla olabiliyor. O yüzden bu incelemelerimizde hoşunuza giden setleri, bazen çok ucuz olmasa da bulabilirsiniz.
İnceleme detaylarına geçmeden önce kutu ve model inceleme videosunu da Türkçe altyazılı olarak aşağıda bulabilirsiniz:
Genel Bilgiler, Parçalar ve İnşa Deneyimi
Günümüzde LEGO Classic Space olarak adlandırdığımız LEGO Space serisinin eski neslinden, 1986 yılı setlerinden biri olan Alien Moon Stalker, 263 parçadan oluşuyor.
Setin kutusu nispeten büyük bir kutu ve o dönemdeki kutularda olduğu gibi içerisinde plastik bir kalıp ile geliyor. Günümüzdeki setlerden en büyük farklarından biri, kutunun arkasında ve iç kapağında çok fazla sayıda alternatif model yer alması. Modelin kendisinin oynanabilirliği bile gayet yüksek; fakat bu kadar çok alternatif model olması, setin değerini daha da artırıyor. Ne yazık ki günümüzde artık LEGO Creator setleri dışında bu kadar çok alternatif model seçeneği göremiyoruz.
Sete, tek renkli diyebileceğimiz kadar çok gri fonları hakim. Her ne kadar sıkıcı bir hava katsa da tamamlanmış model uyduların keşfinde kullanıldığı için mantıklı bir tercih. Bu renk seçimi, setin yaşını gizlemesine de yardımcı oluyor. Ayrıca, LEGO Space setlerinin son gri üyelerinden olduğunu da söyleyebiliriz; sonraki yıllarda çıkan LEGO Space setleri, beyaz renge ağırlık vermeye başlıyor. (Ne yazık ki zamanın en acımasız davrandığı tuğla rengi de beyaz, bu açıdan bu set kendini şanslı sayabilir.)
Parça çeşitliliği ise güzel, modelin çok farklı oynanabilir kısmı olduğu için parçaları da aynı oranda çeşitli. Ayrıca, tüm parçalar baskılı, sticker kullanmıyorsunuz.
Yapım kitapçığı ise yine günümüzün kitapçıklarından farklı olarak çok daha kompakt ve hangi adımda hangi parçalara ihtiyaç duyduğunuzu açıklamıyor, her adımdaki görsele çok dikkatli bakmanız ve bazen de tahmin yürütmeniz gerekiyor. Bu, ister istemez inşa deneyimini bazen anlık olarak sıkıcı bir hale getiriyor. Bunun dışında, modüler yapısı, uzay aracı bileşenlerini simgeleyen parçaları ve özellikle de modelin ayakları ile inşa deneyimi keyifli.
Minifigürler
Setin içerisinden, biri kırmızı, biri de mavi renkli (The LEGO Movie’den Benny olarak tanıdığımız), aksesuar olarak oksijen tanklarına sahip, iki klasik uzay minifigürü çıkıyor.
Classic Space serisindeki minifigürler renkleri dışında birbirinin aynısı olsa da şirinlikleri ve geçmişe yolculuk yaptıran ikonik halleriyle hiçbir zaman kendilerinden sıkılmamız mümkün değil. Baskıları çok hafif solmuş olsa da iyi durumdalar, kaskları henüz tam olarak kırılmamış.
Tamamlanmış Model
Dönemindeki bilimkurgu eserlerinin “walker” (ayakla yürüyen) tip araçlarından esinlenilmiş gibi görünen ama özgün bir tasarıma sahip bir model bizi bekliyor. Modelin bir yaratığa benzeyen şekli gerçekten de farklı duruyor. Özellikle de yeni nesil LEGO Creator ya da LEGO Technic setlerinin yanında sergilediğinizde güzel bir karşıtlık oluşturabilirsiniz.
Modelin hareketli bacaklarının günümüz için bile dikkat çekici bir özellik olduğunu düşünürsek, o zamanlar için ne kadar ileride olduğunu siz düşünün. Tabii muhtemelen günümüzde bu özellik için böyle bir teknik kullanılmazdı. Her ne kadar LEGO yapı kuralları dahilinde olsa da modeli yıpratmaya müsait bir teknik olduğunu söyleyebiliriz.
Modelin modüler yapısı ise oynanabilirliğini katlayan bir etken. Robotik canavarınızın başı ayrı, kuyruğu ayrı oynuyor. Kuyruğu aynı zamanda bir vinç görevi görüyor ve topladığınız örnekleri, aracınızın ayaklarındaki depoda saklayabiliyorsunuz.
Minifigürler tarafından yönetilen baş ve kuyruğu ayırdığınızda ise bir uzay aracı ve bir keşif aracınız oluyor. Keşif aracının üzerinde de mini bir istasyon olabilecek, ayrılabilen bir bölüm daha var. Bunun dışında, ilk bakışta dikkat çekmese de orta kısımda iki adet roket yer alıyor. Bu roketlerin ne işe yaradığını kestirmek güç; ben kişisel olarak daha barışçıl düşünerek, uydu fırlatmaya yarayan roketler olduğunu varsaymayı tercih ettim.
Aslında orta alan, roketler yerine bir uzay istasyonu gibi tasarlansa daha da eğlenceli bir model olabilirmiş. Özellikle de pencereleri düşününce roketler biraz anlamsız kalıyor. Neyse ki LEGO’dan söz ediyoruz da istediğiniz değişiklikleri yapabilirsiniz ama yanına başka klasik uzay setleri bulmak biraz zor olabilir. :)
Genel Değerlendirme
Farklı tasarımı ve yüksek oynanabilirliğiyle LEGO Classic Space hayranlarının kaçırmaması gereken bir set olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle de hep benzer formlarda olan uzay araçları arasından sıyrılan çarpıcı bir sergi parçası olacaktır.
LEGO Classic Space dünyası ile ilk defa tanışanlar için ise nispeten makul fiyat noktası bir tercih sebebi olabilir.
Ayrıca, aldığınız tek bir set içerisinden modüler bir şekilde hem bir uzay aracı, hem bir yüzey aracı hem de bir yüzey istasyonu çıkıyor olması ayrı bir cazibe noktası. Modüller bir arada da birbirinden ayrı dururken de modelle oynamak ve modeli sergilemek gayet keyifli, hiçbir modülü eğreti durmuyor.