Türkiye’deki En Kapsamlı E-kitap Okuyucu Araştırması ve İncelemesi (Güncellendi)

Amazon 2012’nin 4. çeyreği itibariyle yeni Kindle modellerini tanıtmıştır, ön bilgiyi E-Kitap Okuyucu ve Tabletlerdeki Son Gelişmeler başlıklı yazıda bulabilirsiniz.

Kendime bir e-kitap okuyucu/e-book reader almaya karar verdiğimde pek de iç açıcı olmayan bir gerçekle yüzleşmem gerekti. Ülkemizde satılan e-kitap okuyucular, biraz vergiler, biraz da satıcıların niş bir üründen kâr etme amacı nedeniyle gereğinden fazla pahalıydı. Ben de bu yüzden yurtdışından bir e-kitap okuyucu almaya karar verdim; fakat bu kez de bu cihazların Türkiye’ye gönderilmesi ve burada kullanılması ile ilgili bilgi paylaşımının yetersiz düzeyde olması nedeniyle hayal kırıklığına uğradım.

Yine de yılmadım ve uzun araştırmalar sonucunda bir okuyucu satın almayı başardım. E-kitap okuyucu almak isteyenlerin benim düştüğüm sıkıntılara düşmemesi için de kapsamlı bir araştırma yapmaya ve detaylı bir e-kitap okuyucu/e-book reader incelemesi yazmaya karar verdim. Bu incelemede satın alma kararımı verişimden kullanmaya başlayışıma kadar geçen tüm süreçleri detaylı ve resimli olarak okuyabileceksiniz. Aynı zamanda, yurtdışından dolaylı alışveriş ve Calibre adlı e-kitap yönetim yazılımı hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz.

Bu yazıya ek olarak, Türkiye’de Satılan SiPix Ekranlı Cihazların Düşük Görüntü Kalitesi ve Kindle ve Reeder – İncelemeye Ek – Karşılaştırmalı Videolar adlı yazıları da okumanızı öneririm.

Ayrıca, iletişim ve bilgi paylaşımı için “Kindle & Nook & Sony Reader Türkiye Kullanıcıları Topluluğu“nu ziyaret edebilirsiniz. :)

Son bir not, yazıda detaylarını bulabilirsiniz; fakat özellikle belirtmek isterim ki ülkemizde satılan hiçbir e-kitap okuyucu üzerindeki fiyat etiketini hak etmiyor. Bu nedenle de markası ne olursa olsun, ülkemizde satılan cihazların hiçbirinin reklamını yapmak gibi bir amacım yok. Bu yazıda Kindle-Nook-Sony Reader cihazları ön plana çıkarılmaktadır.

Önemli: Yeni nesil Kindle 3 ve Sony Reader’larda E-Ink Pearl ekran kullanılmaktadır ve bu ekran ülkemizde satılan okuyucularda bulunan SiPix ve Vizplex ekranlardan çok daha iyidir. Bazı markaların Kindle ekranı diye size çok eski ve Çin malı bir cihazın ekranını göstermesine aldanmayın, tek amaçları sizi yanlış yönlendirip kendi sattıkları kalitesiz cihazlara yüksek meblağlar ödetmektir.

Lafı daha fazla uzatmadan, buyurun incelemeye:

İçindekiler:

1. Satın alma kararından önce
…1.1. Neden e-mürekkep ve e-kitap okuyucu? Neden bir tablet (iPad) ya da cep telefonu değil?
…1.2. Türkiye’deki durum ve yerel e-kitap okuyucular
…1.3. İlk karar noktası: e-kitap okuyucuyu Türkiye’den mi yoksa yurtdışından mı almalı?
2. Hangi e-kitap okuyucu?
…2.1 Hangi cihaz boyutu?
…2.2. Hangi e-mürekkep teknolojisi?
…2.3. Hangi e-kitap biçimi?
…2.4. Hangi tip ağ bağlantısı?
…2.5. Hangi arayüz?
…2.6. Pil ömrü, hafıza ve ek özellikler?
…2.7. Ve karar anı: Karşılaştırma tablosu ve fiyatlar
3. Satın alma süreci
…3.1. Nasıl getirteceğim?
…3.2. Nasıl satın alacağım?
……3.2.1. Kindle renk seçenekleri
……3.2.2. Kindle aksesuarları
…3.3. Kargo seçimi ve ödeme yapma
…3.4 Sipariş takibi
4. Kindle incelemesi
…4.1. Paket içeriği
…4.2. Cihazın tasarımı
…4.3. Gerçek kitaplarla karşılaştırma
…4.4. Cihazın genel özellikleri
…4.5. Cihazın ek özellikleri (web tarayıcı, oyunlar, resim görüntüleme)
…4.6. Kitap okuma
…4.7. PDF okuma
…4.8. Saklı Kindle özellikleri ve kısayollar
5. Bilgisayara bağlama
…5.1. Kindle’ı depolama aygıtı gibi yönetme
…5.2. Calibre: Her e-kitap okurunun sahip olması gereken bir e-kitap yönetim yazılımı
…5.3. Son olarak: Amazon üzerinden Kindle’ınızı yönetmek ve e-kitap satın almak
6. Son sözler

1. Satın alma kararından önce

 

1.1. Neden e-mürekkep ve e-kitap okuyucu? Neden bir tablet (iPad) ya da cep telefonu değil?

Aslında e-kitap yeni bir kavram değildir. Telif süresi dolmuş olan kitapları herkesle ücretsiz olarak paylaşmayı amaçlayan Project Gutenberg adlı bir girişim ile uzun yıllar önce adını duyurmaya başlamış olan e-kitap kavramı 90’lı yılların sonunda ivme kazanarak hızlı bir gelişim sürecine girmiş ve yaklaşık 10 yıllık bir sürede görmezden gelinemeyecek bir noktaya ulaşmıştır.

E-kitaplara artan ilginin en önemli nedeni ise nispeten yeni bir buluş olan e-mürekkep/e-kâğıt teknolojisinin uygulanabilir hale gelmesi ve e-kitap okuyucuların yaygınlaşmasıdır. Zira çok kabaca anlatmak gerekirse, şu anda yaygın olarak kullanılan LCD ve benzeri görüntüleme teknolojileri bir ışık kaynağı gibi çalıştığı için özellikle de okumak gibi aktivitelerde bulunurken belirli bir süre sonra gözünüzü yorar; fakat e-mürekkep teknolojisi, basılı kâğıda öykünen bir teknolojidir. Elektrik kullanılarak e-mürekkep parçacıklarının istenilen görüntüyü “basması” sağlanır. Bu görüntünün görülebilmesi için ekranın arkadan aydınlatılmasına gerek yoktur.

Bu nedenle de e-kağıt gözü yormaz ve basılı bir metin okuyormuşsunuz hissini verir. Görüntünün bu şekilde basılı olmasının en önemli avantajı, bu durumun korunması için çok çok düşük bir seviyede enerji harcanmasıdır. Tablet bilgisayarların pil ömrü birkaç saat iken, e-kitap okuyucular haftalarca dayanabilir. (iPad 10 saat-Kindle 1 ay) Mesela, cihazınızı hiç şarj etmeden tatil yapabilirsiniz.

Tatil demişken, özellikle deniz kenarında kitap okumak isterseniz, güneş ışığı altında LCD ekranlar parlar ve okunması neredeyse imkânsız hale gelir. Oysa e-kitap okuyucular bir kâğıttan farksız olarak yansıma olmadan (ya da çok daha düşük bir seviyede bir yansıma ile) güneş ışığı altında rahatlıkla okunabilir. – Buna karşın, aynı basılı kitaplarda olduğu gibi, karanlıkta e-kitap okuyucunuzu kullanamazsınız.

Bakınız aşağıdaki resim: iPad ve Kindle 2’yi güneş ışığı altında karşılaştıran bu resim internetten alınmıştır (kaynak: futile.com)

Tabii e-mürekkep teknolojisinin başka dezavantajları da yok değil. Her ekran değişiminde yeniden baskı yapılması gerektiği için ekranın görüntüleme hızı LCD’lere göre daha düşüktür. Bu durum kitap okurken ya da internette dolaşırken bir sorun yaratmaz ama e-mürekkep tabanlı ekranlarda video izleyemezsiniz ve e-mürekkep teknolojisi daha yeni sayılabileceği için henüz renkli ekranlı e-kitap okuyucular mevcut değildir, bundan birkaç yıl içerisinde çıkması beklenmektedir. (Kişisel tahminim, renkli e-mürekkebin Kindle 5’e yetişeceğidir.) Piyasadaki tüm renkli ekranlı okuyucular LCD tabanlıdır ve aslen bir tablet bilgisayardan farkları yoktur.

Sorumuza geri dönecek olursak, uzun saatler boyunca keyifli bir şekilde kitap okumak istiyorsanız, hiçbir zaman LCD tabanlı bir tablet ya da renkli ekranlı okuyucu işinizi görmeyecektir, görüntüleme teknolojileri ne kadar ileri seviye olursa olsun. Buna karşın, bir e-mürekkep tabanlı bir okuyucuyu hiçbir zaman tüm özellikleriyle bir bilgisayar yerine kullanma şansınız (şimdilik) yoktur. Yine de e-kitap okuyucularla internete girebilir, resimlerinizi görüntüleyebilir ve müzik dinleyebilirsiniz.

Özetle, şaşaalı tablet/pad reklamlarına aldanmayın, henüz hepsi bir arada olan mükemmel bir cihaz yoktur, almak istediğiniz cihazı ne için kullanacağınıza çok iyi karar vermeniz gerekmektedir. – Benim durumumda sadece ve sadece kitap okumak için bir cihaz arıyordum ve bu nedenle de LCD’li tabletlerin aklımı çelmesine izin vermedim.

Ara bir not: Eğer bir tablet/pad almayı planlıyorsanız benim tavsiyem, 2000 TL’ye satılan cihazlardan birini almak yerine 250 dolara Android’li Nook Color alarak rooting işleminden sonra (daha fazla bilgi için bkz. Google) bu cihazı bir tablet/pad olarak kullanmanızdır.

1.2. Türkiye’deki durum ve yerel e-kitap okuyucular

90’lı yılların sonunda Project Gutenberg ülkemizde de duyulmuştur, hatta o zamanlarda bizzat kitapların çıktılarını aldığımı hatırlarım. Fakat e-kitap kavramının geniş kitlelere yayılmasını sağlayan dönüm noktası Microsoft Reader yazılımının çıkması olmuştur. O sıralarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kısa süreli bir e-kitap furyası yaşanmıştır. Yasal olarak e-kitap satışı yapılmamış olsa da Word dosyalarının Microsoft Reader biçimine dönüşümünün kolaylığı nedeniyle bu dönemde birçok Türkçe kitap taranmış ve internet üzerinden paylaşıma sunulmuştur. Bir süre sonra ise bir önceki maddede değindiğim üzere bilgisayarda kitap okumanın zorlukları nedeniyle e-kitaba olan ilgi azalmıştır.

Yakın zamanda Tübitak’ın desteği ve idefix’in çabalarıyla Türkçe e-kitaplar ve e-mürekkep tabanlı e-kitap okuyucular ülkemizde de satılmaya başlanmıştır. Ne yazık ki bazı engeller nedeniyle e-kitap, ülkemizde hâlâ emekleme aşamasındadır. Bu engelleri de şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Öncelikle, yazının başında da belirttiğim gibi Türkiye’deki e-kitap okuyucular olması gerekenden çok daha pahalıdır. Hiçbir bağlantı özelliğine sahip olmayan, nispeten eski bir e-mürekkep teknolojisi kullanan ve 5 inç ekranlı giriş seviyesi okuyucular bile 500 TL sınırında satılırken, Kindle, Nook ya da Sony Reader muadili 6 inç ekranlı okuyucuların fiyatları neredeyse tablet bilgisayarlarla yarışır ölçüde. Kindle DX muadili büyük ekranlı okuyucular ise 1000 TL sınırında. Sadece kitap okuyabildiğiniz bir cihaz için bu fahiş fiyatları çok küçük bir grup insan ödeyebilir.

Acıklı olarak nitelendirilebilecek başka bir durum ise, Türkiye’de satılan e-kitap okuyucuların fiyatlarının yurtdışındaki cihazların iki katı olmasına rağmen, görüntü kalitelerinin Kindle ya da Sony Reader’a göre oldukça düşük olmasıdır. Bu konuyla ilgili genel bilgileri bu yazının ilerleyen kısımlarında, Türkiye’de Reeder adıyla satılan cihazların düşük görüntü kalitesi hakkındaki detaylı araştırmamı ise“E-Kitap Okuyucu Araştırma ve İncelemesine Ek: Türkiye’de Satılan SiPix Ekranlı Cihazların Düşük Görüntü Kalitesi” adlı yazımda bulabilirsiniz.

Ülkemizden farklı olarak ABD’de e-kitapların patlama yapmasının en önemli nedeni, en büyük iki kitapçının, Amazon ve Barnes & Noble’ın cihazlarını (Kindle ve Nook) 140 dolar gibi çok makul bir seviyede tutması ve bu sayede müşteri tabanını genişleterek gelirlerini kitap satışları üzerinden sağlamayı hedeflemesidir. Oysa ülkemizde cihaz satıcıları, e-kitap satıcılarından bağımsız oldukları için bu tarz olumlu bir ticari yaklaşım sergilemek yerine rekabetin de az olmasını da fırsat bilerek cihazlarının fiyatlarını şişirmektedir.

2. Bir taraftan da ülkemizdeki yayınevleri ve yazarlar, işleri olumsuz etkilenecek korkusuyla hâlâ e-kitap konusuna temkinli yaklaşmaktadır. Oysa Amazon’un yakın zamanda yaptığı açıklamaya göre bu yıl ilk defa e-kitap satışları ciltli kitap satışlarını geçmiştir ve e-kitapların dağıtım ve basım maliyetinin neredeyse sıfır olması nedeniyle yayınevleri bu durumdan kârlı çıkmıştır. Türkiye’de ise satılan e-kitapların büyük bir kısmı ise telif süresini doldurmuş olan ve her yayınevi tarafından özgürce yayınlanabilen klasiklerden oluşuyor. Bir diğer bakış açısıyla, e-kitapların büyük bir kısmı, marketlerde indirim sepetleri içinde ya telifsiz olduğu için ucuz olan ya da satılmadığı için ucuzlatılmış kitaplar. Günümüz yazarlarının e-kitapları nadiren mevcut. Yayınevleri ve yazarlar, çok satan kitaplarının e-kitap biçimlerini çıkarmakta çekimser davranıyorlar. Mesela, Kafka’nın ya da Dostoyevski’nin aynı e-kitabını farklı yayınevlerinden edinmek mümkünken (ki bu kitaplar zaten Project Gutenberg ve Amazon’dan ücretsiz alınabiliyor), Yaşar Kemal ya da Orhan Pamuk’un en önemli eserlerini bulmanız mümkün değil.

3. Son olarak, bu konuyla ilgili, okuyucular olarak, çuvaldızı kendimize batırmamız gerekiyor. Korsan yayınlara düşkünlüğümüz nedeniyle aslında kişilerin emeğini çalıyor ve bu kişilerin e-kitap konusunda daha büyük adımlar atmasını engelliyoruz.

Tahminimce, yayınevleri ve yazarlar özellikle korsandan çekinmeleri nedeniyle ve yasal nedenlerden dolayı e-kitapların telif hakkı anlamında anlaşmazlık yaratabilecek durumları olacağı düşüncesiyle bu işe temkinli yaklaşıyorlar. Bazı söylemlere göre Türkiye’de basılı kitapların %50′si korsan olarak satılıyor ki kitap basmanın ve dağıtmanın zorluklarını düşününce bu çok ciddi bir oran. E-kitap gibi korsan dağıtımın çok daha kolay olduğu bir ortamda korsan kullanım oranı bir düzenleme getirilse ve çok iyi denetlense dahi %50′nin üzerine çıkabilir. Mevcuttaki bütün e-kitap kopya koruma mekanizmaları rahatlıkla aşılabiliyor.

Yayınevlerinin bu konudaki çekincelerini de anlıyorum; fakat özellikle işin başında e-kitaptan elde edecekleri maliyet kazancının büyük bir kısmını okuycuya yansıtıp çok satan kitapları 5-10 TL gibi cüzi rakamlarara satarlarsa korsanın önüne geçebilirler.

Ayrıca, Amazon’un uyguladığı gibi ücretsiz kitap ve paralı kitaplarının ilk bölümlerinin deneme amaçlı olarak indirilebilmesi gibi satın alımı teşvik eden uygulamalar da ülkemizde henüz yok. E-kitap satışlarının artırılabilmesi için bu tarz “promosyon”lara ihtiyacımız var. Neyse ki idefix, kitap okuma yazılımı çıkararak ilk adımı attı, devamının da gelmesini temenni ediyorum.

 

1.3. İlk karar noktası: e-kitap okuyucuyu Türkiye’den mi yoksa yurtdışından mı almalı?

Türkiye’de resmi olarak satılan Reeder gibi kitap okuyucular çok pahalı ve özellik olarak da yurtdışında satılanlarla boy ölçüşemiyor. İlerleyen satırlarda farklı okuyucuların özelliklerine daha detaylı değineceğim ama yerel e-kitap okuyucularla karşılaştırmak adına ufak bir örnek vereyim. Kindle 3, Pearl e-mürekkep teknolojisi ile %50 daha fazla karşıtlık (kontrast) vaat ederken, Nook ikincil renkli dokunmatik ekranıyla dikkat çekiyor ve bu cihazlar kargo hariç yaklaşık 200 TL.

Tabii bu durumda haklı olarak ilk bakılan yer Türkiye’de ikinci el satış yapan siteler oluyor. Bu sitelerde ise durum pek iç açıcı değil. Fiyatlar 320 TL’den başlayıp 800 TL’ye kadar yükseliyor ve ucuz olanların çoğu “kontrol amaçlı kutusu açılmış” ya da “bir hafta kullanılmış” cihazlar, tabiri caizse, yerseniz. Kullandığım argoyu affedin, bu sitelerdeki bazı satıcıların alıcıları aptal yerine koymaya çalışması insanı çileden çıkarıyor. Bazıları ise bu fiyatlara önceki nesil Kindle’ları satmaya uğraşıyor. (Önceki nesil Kindle bu yılki Amazon Şükran Günü indiriminde 89 dolar/130 TL’ye satılmıştı!)

Buradan da elim boş dönünce meşhur Çin malı sitesi DealExtreme‘e bakmaya karar veriyorum. (Bilmeyenler için dipnot: Bu site, elektronik başta olmak üzere, her türlü Çin malı ürünü satıyor ve tüm dünyaya ücretsiz kargo ile gönderiyor. – Milyonculardan fahiş fiyatlara alışveriş yapmanıza gerek kalmıyor.) Ne yazık ki buradan da elim boş dönüyorum. Bu sitede e-kitap okuyucu adı altında satılan cihazlar 100-150 TL arasında satılıyor ama aslında bu cihazlar LCD tabanlı, düşük kaliteli tablet bilgisayarlar. Bir bakıma ekranı büyültülmüş mp4 çalar oldukları için ne bilgisayar gibi kullanabilirsiniz, ne de e-kitap okuyucu gibi. (Önemli uyarı: Bu cihazlara benzer LCD ekranlı bir cihaz Hepsiburada’da 300 TL’ye satılıyor, fiyatına kanıp bu cihazı almayın, gözünüzü bozabilirsiniz.)

En sonunda pes ediyor ve yurtdışından kaliteli ve uygun fiyatlı bir e-kitap okuyucu almak üzere araştırmalara başlıyorum.

2. Hangi e-kitap okuyucu?

Henüz e-mürekkep teknolojisi yeni olduğu için aslında yurtdışında da alternatif sayısı kısıtlı ve cihazların özellikleri birbirlerine çok yakın. Bu da seçim sürecini zorlu bir hale getiriyor. Aslında, zaten e-kitap okuyucu üreticilerinin sayısı çok fazla değil, sadece herkes kendi markasını basıyor. Yine de bir şekilde eleme yapmam gerekiyor ve başlıyorum: – Bu bölümün en sonunda genel bir karşılaştırma tablosu da bulabilirsiniz.

2.1. Hangi cihaz boyutu?

İlk eleme yapacağım nokta ise cihaz boyutu. Nook, Kindle 3 ya da Türkiye’de Reeder adıyla satılan cihaz gibi, kitap boyutunda 5/6 inç ekrana sahip cihazlar ile Kindle DX gibi A4 boyutunda 9/10 inç ekrana sahip cihazlar arasında bir seçim yapmam gerekiyor. Bu iki tür arasındaki farkı aşağıdaki Kindle 3 (soldaki) ve Kindle DX (sağdaki) fotoğrafı ile görebilirsiniz. (kaynak: ireaderreview.com)

Okuyucu boyutunu seçerken soracağınız temel soru şu olmalı; daha çok romanlar gibi standart boyutta ve görselliğin ön planda olmadığı kitaplar mı okuyacaksınız, yoksa ders kitapları gibi görselliğin önem kazandığı daha büyük boyuttaki dokümanları mı tercih edeceksiniz? Benim bu soruya cevabım ilk seçenek oluyor ve bu kişisel bir tercih değil, benim önerim. Son nesil e-kitap okuyucuların hepsi PDF ve ekran döndürme desteğine sahip ve bu sayede ekranınız küçük olsa dahi A4 boyutundaki içerikleri rahatlıkla okuyabiliyorsunuz, sadece daha sık sayfa çevirmeniz gerekiyor. Bu özelliğe ilerleyen bölümlerde detaylı fotoğraflar ile değineceğim.

Eğer gerçekten profesyonel olarak çok çok fazla sayıda bu tarz içerik okumanız gerekmiyorsa standart bir kitap boyutundaki e-kitap okuyucular taşınabilirlik avantajı nedeniyle daha çok işinize yarayacaktır. Sadece ağırlık farkı nedeniyle bile eliniz yorulacağı için okuma süreniz olumsuz etkilenecektir. (Kindle 3, 240 gramken, Kindle DX 540 gramdır.) Küçük cihazlarla büyük cihazlar arasında ekran boyutu dışında donanımsal ve yazılımsal anlamda çok büyük farklılıklar yoktur. Burada, en çok farklılaşmayı Sony’de görüyoruz: Pocket (5 inç), Touch (6 inç) ve Daily (7 inç) şeklinde üç farklı cihaz seçeneği sunuyor. Biraz daha büyük bir ekran istiyorsanız; fakat taşınabilirlikten de feragat etmek istemiyorsanız, Sony Reader Daily edition, ara bir çözüm olarak tercih edilebilir. İlk resimde Sony modellerinin kendi aralarında (soldan sağa: 2 Pocket, 2 Touch ve Daily) ve Kindle ile karşılaştırmasını (soldan sağa: Pocket, Kindle ve Touch) görebilirsiniz. (kaynak: engadget.com ve ireaderreview.com)

Buna karşın, Türkiye’ye özel başka bir koşul daha beni büyük ekranlı cihazlardan caydırıyor; gümrük masrafları. Yakın zamanda değişmiş olan gümrük mevzuatına göre yurtdışından kargo ile gelen ve 75 avro (yaklaşık 110 dolar/190 TL) altında kalan ürünler için herhangi bir vergi ödenmezken, bu meblağın üzerinde fiyata sahip ürünlerden %20 vergi alınıyor ve ayrıca gümrük masrafı ödemeniz gerekebiliyor. Nook, Kindle 3 ve Sony Pocket 100-140 dolar arasındaki fiyatlarıyla bu sınırı zorlarken, Sony Reader Daily 299, Kindle DX ise 379 dolarlık fiyatıyla zaten pahalı kaçarken, üzerlerine eklenen gümrük vergisi ve olası gümrük masraflarıyla küçüklerin fiyatını katlıyor. (Gümrük konusunun detaylarına da ilerleyen bölümlerde değineceğim.)

2.2. Hangi e-mürekkep teknolojisi?

Daha önce LCD’leri elemiştim; fakat biraz araştırmadan sonra e-mürekkep teknolojisinin de kendi içinde varyasyonları olduğunu öğreniyorum: E-Ink Vizplex, E-Ink Pearl ve SiPix.

E-Ink sözcüğü e-mürekkep anlamına geliyor olsa da aslında ticari bir isimdir ve E-Ink firmasına aittir. Bu yüzden de yurtdışında bu teknolojiye aynı zamanda e-paper yani elektronik kâğıt adı verilmektedir. Araştırmalarım sonucu gördüm ki SiPix, çok yaygın olmayan ve E-Ink’e göre çok az daha düşük bir görüntü kalitesi sunan bir teknoloji ve bu nedenle SiPix kullanan okuyucuları da eliyorum. Türkiye’de satılan cihazları ele alarak yazmış olduğum E-Ink ve SiPix karşılaştırma araştırmasını “E-Kitap Okuyucu Araştırma ve İncelemesine Ek: Türkiye’de Satılan SiPix Ekranlı Cihazların Düşük Görüntü Kalitesi” adlı yazımda bulabilirsiniz.

E-Ink teknolojisinde karar kıldıktan sonra, aslında Vizplex ve Pearl arasında bir seçim yapmak da zor değil. E-Ink’in açıklamasına göre Pearl, %50 daha fazla kontrast sunuyor ve basılı kitaba çok yakın bir okuma deneyimi vaat ediyor. Çeşitli incelemeler ve son kullanıcı görüşleri de bu farkı onaylıyor. Özellikle Vizplex kullanan Kindle 2’den Pearl kullanan Kindle 3’e terfi edenler bu farkı çok net gördüklerini söylüyorlar. Ben de bu yüzden Pearl teknolojisini tercih ediyorum.

Seçimimi Pearl’den yana kullanmamın en önemli avantajı ise e-kitap okuyucu seçeneklerimi çok makul bir sayıya düşürüyor olması. E-Ink Pearl şu anda sadece en çok satan iki e-kitap okuyucunun yeni nesil sürümlerinde mevcut: Amazon Kindle 3 ve Sony Reader. Bir istisna olarak, Vizplex teknolojisini kullanan Nook’u da kişisel olarak elesem bile bir sonraki bölümde değineceğim konu nedeniyle kenarda tutuyorum.

Türkiye’de satılan cihazların neredeyse tamamı ise eski nesil Vizplex ya da SiPix teknolojisine sahip; aslında sadece bu yüzden bile e-kitap okuyucumu yurtdışından alarak saha uygun bir fiyata daha iyi bir teknolojiye erişebiliyor olmanın doğru bir karar olduğu teyit ediyorum.

 

2.3. Hangi e-kitap biçimi?

Müzik ve film gibi sayısal içeriklerin aksine, e-kitaplarda çok fazla sayıda içerik biçimi (formatı) mevcut ve her cihaz farklı biçimleri destekliyor. Neyse ki Calibre adlı yazılım kopya koruması olmayan her türlü e-kitap biçimini birbirine çevirebildiği için imdadıma yetişecek ve beni uyumluluk sorunlarından büyük ölçüde kurtaracak; fakat bu noktaya gelmeden önce kopya korumalı e-kitap biçimleri arasından bir seçim yapmak gerekiyor: AZW mu, EPUB mı?

Kısaca bilgi vermek gerekirse, AZW, Amazon tarafından desteklenen bir biçimdir ve kopya korumalı AZW kitaplarını Kindle ve Kindle yazılımı yüklenebilen cihazlar dışında çok az cihaz desteklemektedir. EPUB ise Adobe kaynaklı ve daha fazla sayıda dağıtıcı tarafından desteklenen bir biçimdir. Kindle, PDF desteğine sahip olsa da kopya korumalı EPUB dosyalarını açamamaktadır.

Buna karşın, Amazon, hem e-kitap okuyucu hem de e-kitap satışlarında pazarın baskın oyuncusudur. Kasım 2010’da Changewave adlı araştırma şirketinin yayınladığı bir araştırmaya göre ABD’de E-kitap okuyucularda Amazon %47 pazar payı ile liderdir ve % 32 ile iPad tarafından takip edilmektedir. Bu ikisini takip eden Sony ve Barnes & Noble’ın pazar payı ise %5’erdir. E-kitap satışlarında ise Amazon %70-80 pazar payı ile çok daha baskın bir konumdadır. Aynı zamanda Kindle’ın neredeyse tüm platformlar için mevcut olan yazılımını yükleyerek e-kitap okuyucunuz için aldığınız kitapları cep telefonunuzda ya da bilgisayarınızda da okuyabilirsiniz. Bu açıdan bakınca, AZW biçimini tercih etmek daha mantıklı görünse de bu durumun sadece ABD için geçerli olduğunu unutmamakta fayda vardır.

Ülkemizde e-kitap satan en büyük iki firma İdefix ve D&R da EPUB biçimini desteklemektedir. Satışını yaptıkları kitaplar doğal olarak kopya korumalı olduğu için de Kindle’da çalışmamaktadır. – Aslında kopya korumalı EPUB dosyalarını Kindle’da okumak için bazı kolay yöntemler mevcuttur; ama bu yöntemler korsanlık amacıyla da kullanılabildiği için bu yöntemlerden söz etmemeyi tercih ediyorum. Sadece, ararsanız bulmakta zorluk çekmezsiniz diyebilirim.

Tartışmamıza geri dönecek olursak, bu bizi başka bir karar noktasına taşıyor: Daha çok İngilizce e-kitap okuyacak ve Amazon’dan mı alışveriş yapacaksınız yoksa daha çok Türkçe e-kitap okuyacak ve İdefix ve D&R’dan mı alışveriş yapacaksınız? Bu kararı sadece kopya korumalı içeriğe dayanarak vermek yeterli olacaktır.

Bu noktada benim kişisel kararım, zaten İngilizce kitap tercih ediyor olmam (basılı kitap kütüphanemin yarısı İngilizce kitaplardan oluşuyor) ve kopya korumalı EPUB’ları Kindle’da okuma konusunda bilgi sahibi olmam nedeniyle AZW’dan, dolayısıyla Kindle’dan yana oluyor. Daha önceki tavsiyelerimin aksine, bu tamamen benim kişisel kararım ve eğer daha çok Türkçe kitap okurum derseniz kopya korumalı EPUB’ları destekleyen bir okuyucu, dolayısıyla Nook ya da Sony Reader sizin için daha iyi olacaktır.

2.4. Hangi tip ağ bağlantısı?

Ağ bağlantısı için üç seçenek var: 3G + WiFi (Kablosuz), sadece WiFi ve hiçbiri. Sony’nin Pocket ve Touch modellerinde hiçbir ağ bağlantısı özelliği bulunmazken, Sony Daily’de, Wifi + 3G özelliği bulunuyor. Kindle’ın ne Nook’un ise iki modeli var, sadece Wifi ve Wifi + 3G.

Ağ bağlantısının öncelikli amacı cihazlar üzerinden kolaylıkla alışveriş yapmak ve abone olduğunuz yayınların yeni sayılarını indirmek olduğu için tüm cihazlarda kendi mağazalarına ücretsiz erişim mevcut. Bunun yanı sıra, tüm cihazlardaki web tarayıcılarıyla Wifi üzerinden internete bağlanmak mümkün; fakat bu tarayıcılar altyapı olarak böyle bir cihazdan beklenin çok üstünde olsa bile belirli bir seviyenin üstüne çıkamıyor.

Canlandırabilmeniz için özellik olarak akıllı telefon tarayıcılarına yakın bir seviyede olduğunu söyleyebilirim. Yani, daha çok Google’da bilgi arama, Wikipedia’dan makale okuma ya da gazete okuma gibi temel işlevler için kullanılabilir olacaktır ki bu konuda başarılılar. Neyse ki iletişim konusunda da sıkıntı yaşamanız söz konusu değil, Gmail ve Yahoo Mail’ın temel ve klasik sürümlerine, Facebook ve Twitter’ın da mobil sürümlerine kolaylıkla erişebilirsiniz. Artık neredeyse her yerde WiFi olduğunu düşünürsek bu özellikler çok cazip görünüyor; fakat hiçbiri cep telefonuyla yapamayacağınız şeyler değil. Bu yüzden ağ bağlantısı içermese bile Sony’yi elemiyorum. Fiyatlarını ve diğer özelliklerini göz önünde bulundurmamız daha uygun olacaktır.

3G konusuna gelirsek, özellikle alacağınız cihazı Türkiye’de kullanacağınızı düşününce Kindle tüm cihazların önünde. Sony ve Nook’un ücretsiz 3G’si sadece Amerika içinde ve sadece kitap mağazalarında çalışıyor. O yüzden 3G’li Nook’u da listeden eleyebilirim. Oysa Kindle’ın 3G’si tüm dünyada hizmet veriyor ve Amazon’un söylediğine göre internette de dolaşabiliyorsunuz. Burada Amazon’un Vodafone ile anlaşması olduğu için bu hizmeti kullanabileceğimi biliyorum; fakat Amazon’un kapsama haritasına göre Türkiye’de sadece GPRS bağlantısı mevcut ve bu sistemin ne kadar iyi çalıştığı ile ilgili sağlıklı bir bilgi bulmak güç. Daha çok forumlarda araştırdığım ve çevremdekilerden duyduğum kadarıyla biraz yavaş çalışıyor ve sürekli Amerika dışında olduğunuzu düşündüğü durumda çalışmayabiliyor. Bu yüzden Kindle 3G’yi de eliyorum.

2.5. Hangi arayüz?

Üç cihaz da birbirinden farklı üç kontrol sistemi kullanıyor ve bu üçü arasından özellikle öne çıkan biri yok. Kindle’dan başlayacak olursak, tam Q klavye kullanıyor ve dokunmatik bir arayüzü yok. Klavyesinde özellikle önceki nesil Kindle’lara kıyasla büyük gelişme kaydedilmiş; ama hâlâ olumsuz yönleri var. Yine de diğer ikisinin sadece dokunmatik klavyesi olduğunu düşünürsek Kindle’ın klavyesi daha rahat. Dezavantajı ise tek seferde birden fazla sayfa geçmek, okuduğunuz kitaptaki bir metni işaretlemek ya kütüphanenizdeki kitaplar arasında dolaşmak gibi işlemler için teker teker tuşlara basma gerekliliği.

Sony’de ise bunun aksine tam dokunmatik ekran var. Çok daha doğal bir kitap okuma ve internet kullanımı deneyimi sunmakla birlikte önemli olmasa da yazı yazma konusunda biraz sıkıntılı. Bununla birlikte, tam dokunmatik ekranın en önemli dezavantajı, ekranın üzerine dokunmayı algılayan bir tabaka daha yerleştirildiği için ekranın Nook ve Kindle’a kıyasla daha çok yansıma yapması ve ekranda parmak izlerinin oluşması.

Nook’ta ise dokunmatik olmayan kitap okuma ekranının altına klavye yerine 3,5 inç renkli dokunmatik ekran konularak bir ara çözüm yaratılmış. Bu yaratıcı çözüm, kitaplarınız arasında dolaşmayı ve sayfa atlamayı oldukça kolaylaştırıyor. Dezavantajları ise dokunmatik ekranların yazı yazmadaki genel sıkıntısı ve ekranın geç tepki süresi. Giriş seviyesi dokunmatik cep telefonlarda olduğu gibi bir tuşa bastıktan sonra birkaç saniye beklemeniz gerekebiliyor. Bu da bazen rahatsız edici olabiliyor. Sayfa çevirme hızı açısından da Nook, Kindle ve Sony’ye göre gözle görülür derecede yavaş. Barnes & Noble son çıkardığı Nook yazılım güncellemeleriyle performans sorunlarını büyük ölçüde gidermiş olsa da Nook kullanıcılarının hâlâ en büyük derdi cihazın performansı. Aşağıda Nook’un dokunmatik ekranının bir resmini görebilirsiniz. (kaynak: barnesandnoble.com)

2.6. Pil ömrü, hafıza ve ek özellikler?

Yazının en başında sözünü ettiğim gibi e-mürekkep teknolojisi itibariyle pil ömrü çok önemli bir ölçüt değil. Tüm okuyucular farklı kapasitelerde Lityum-Polimer pil kullanıyor. Li-Po piller, birçok cihazda kullandığımız Li-Ion pillerden çok da farklı değil. Üreticilerin verdiği bilgiye göre ağ bağlantıları kapalı şekilde Nook 10 güne (pil kapasitesi: 1530 mAh), Sony 2 haftaya (940 mAh) ve Kindle 1 aya (1750 mAh) kadar uzayabilen pil ömrü sunuyor. E-kitap okuyucularda pil ömrü tamamen çevirdiğiniz sayfa sayısıyla bağlı olduğu için ne kadar hızlı ve çok sayıda kitap okuduğunuza göre değişebiliyor. Bu konuyla ilgili bir araştırma yapmadım; ama Nook’un pil kapasitesinin Kindle’a çok yakın olmasına rağmen pil ömrünün düşük olmasının alttaki renkli ekranla ilgili olduğunu düşünüyorum. Pil ömrü demişken bir ayrıntıyı da atlamamak lazım, bu cihazları Amerika’dan alacağınız için içlerinden çıkan şarj aletleri Türkiye’ye uyumlu olmayacaktır, bu durumda cihazınızı sadece bilgisayardan şarj edebilirsiniz ya da aşağıdaki gibi bir çevirici almanız gerekebilir

E-kitapların boyutlarının birkaç yüz KB olduğunu ve en yüklü resimli PDF dosyalarının bile 2-3 MB (eğer yazılar resim olarak bırakılmamışsa) olduğunu göz önüne alırsak, hafıza da çok önemli bir ölçüt değil. Sony Reader Touch ve Nook 2GB hafıza ve hafıza kartı girişine sahip olduğu için istediğiniz kadar kitap yüklemekte özgürsünüz. Sony Reader Pocket 2GB, Kindle ise 4GB hafızayla geliyor; fakat her ikisi de artırılabilir hafızaya sahip değil. Hangi cihazı seçerseniz seçin, binlerce kitap yükleyebilirsiniz.

Ek özellikler konusunda da cihazlar arasında çok büyük bir fark yok. İki haftalığına Nook kitaplarınızı başkalarına ödünç verebilirsiniz. Amazon da benzer bir ödünç verme özelliğini yıl sonuna kadar Kindle’a bir yazılım güncellemesiyle ekleyeceğine dair açıklamada bulundu. Bunun dışında, hepsi mp3 çalabiliyor (Sony Pocket hariç), not almanıza izin veriyor, hepsinin içinde sözlük mevcut (Nook: Merriam-Webster, Kindle ve Sony: Oxford) ve hepsinde, hem sağda hem de solda sayfa çevirme tuşları bulunuyor. Özellikle bu son özellik, solak biri olarak beni çok memnun ediyor.

2.7. Ve karar anı: Karşılaştırma tablosu ve fiyatlar

Uzun bir maratondan sonra kararımızın şekillendiği noktaya geldik. Aklınızda bir cihaz tercihi belirmeye başlamış olsa bile fiyatlarını bilmeden bir karar vermek de güç. Aşağıdaki tabloyu kullanarak çok daha rahat bir şekilde karar verebiliriz:

Tabloda ilk dikkat çeken şey fiyatlar oluyor. Yazının başında da söz ettiğim gibi Amazon ve Barnes & Noble aynı zamanda kitap satışlarından para kazanmayı hedeflediği için cihazlarının fiyatlarını oldukça düşük tutuyor. Sony ise ancak hiçbir ağ bağlantısı özelliğine sahip olmayan Pocket cihazı ile fiyat rekabetine katılabiliyor. Zaten dokunmatik ekranların kitap görüntüleme açısından bir dezavantaj getirmesi söz konusuyken, ağ bağlantısı ve fiyatlar da işin içine girince Sony Pocket ve Touch geriye düşüyor.

Buna karşın, bu bölümün başında karşılaştırma fotoğrafını bulabileceğiniz Sony’ler klavyeleri olmadığı için Kindle ve Nook’a göre daha küçük. Eğer e-kitap okuyucular arasında tek istediğiniz mobilete ise Sony Pocket’ı tercih edebilirsiniz. Sony Pocket, adı gibi neredeyse cebe sığabilecek bir boyutta geliyor ve tatmin edici bir okuma deneyimi sunuyor. Eğer Sony almaya karar verirseniz, model numarasına dikkat edin, yanlışlıkla eski modellerinden almayın. (300 ve 600 yerine 350 ve 650 olmasına dikkat edin.)

Nook’a ve Kindle’a gelince fiyat ve özellik olarak birbirlerine çok yakınlar. Klavye ya da alt ekran tamamen kişisel tercihinize kalmış, ikisi de farklı açılardan; fakat eşit ölçülerde rahatsız. Kindle’ın en büyük avantajı ise yeni nesil E-Ink Pearl teknolojisine sahip olması ve sadece bu nedenden dolayı bile bu fiyata Nook yerine tercih edilmesi gereken bir cihaz. Ayrıca, Nook, Kindle ve tüm Sony cihazlarına göre çok daha ağır bir cihaz. Pil ömrü olarak da Kindle öne çıkıyor ve ben dezavantajları olan sabit hafızasını ve kopya korumalı EPUB’ları doğrudan desteklemesini çok önemsemeden tercihimi Kindle’dan yana kullanıyorum. 3G’li model ile Wifi’lı model arasında karar vermek de çok zor olmuyor. 3G bağlantısının Türkiye’de çalışıyor olsa bile sıkıntılı olduğunu biliyorum ve sadece bunun için 50 dolar (75 TL) daha fazla vermek istemediğime karar veriyorum. – Son tercihim 139 dolara (210 TL) Kindle Wifi oluyor.

Marka Barnes&Noble Amazon Sony Sony Sony Amazon
Model Nook Kindle 3 Pocket PRS-350 Touch PRS-650 Daily PRS-950 Kindle DX
Resim

Fiyat Wifi: 149$ (225TL)

3G+Wifi: 199$ (300TL)

Wifi: 139$ (210TL)

3G+Wifi: 189$ (285TL)

149$-179$ (225-270TL) 229$ (345TL) 299$ (450 TL) 379$ (570TL)
Ekran boyutu 6 inç 6 inç 5 inç 6 inç 7 inç 9,7 inç
Ekran tipi E-Ink Vizplex (eski nesil) E-Ink Pearl (yeni nesil) E-Ink Pearl (yeni nesil) E-Ink Pearl (yeni nesil) E-Ink Pearl (yeni nesil) E-Ink Pearl (yeni nesil)
Ağ bağlantısı 3G (ABD) +Wifi veya sadece Wifi 3G+Wifi ya da
sadece Wifi
Yok Yok 3G (ABD)+Wifi 3G
Giriş sistemi Altta 3,5 inç dokunmatik ekran Tam QWERTY klavye + yön tuşları Tam dokunmatik ekran Tam dokunmatik ekran Tam dokunmatik ekran Tam QWERTY klavye + yön tuşları
Hafıza 2 GB artırılabilir 4 GB sabit 2 GB sabit 2 GB artırılabilir 2 GB artırılabilir 4 GB sabit
Pil ömrü (en fazla-ağ bağlantısız) 10 gün

(1530 mAh)

1 ay

(1750 mAh)

2 hafta

(940 mAh)

2 hafta

(940 mAh)

22 gün 2-3 hafta
Boyut (mm) 196 x 126 x 13 190 x 122 x 8,5 145 × 104 × 8,5 168 x 119 x 9,6 200 × 128 × 9,5 264 × 183 × 10
Ağırlık (gr) Wifi: 329 g
3G: 343 g
Wifi: 241 g

3G: 247g

155 g 215 g 272 g 535 g
Desteklenen dosya biçimleri PDF, EPUB, eReader, PDB, JPEG, GIF, PNG, BMP, MP3 Kindle (AZW/TOPAZ), PRC/MOBI (kopya korumasız), PDF (kopya korumasız), HTML, DOC, TXT, MP3, AAX, JPEG, GIF, PNG BBeB (LRF/LRX), PDF, EPUB, TXT, RTF, JPEG, BMP, GIF, PNG, BBeB (LRF/LRX), PDF, EPUB, TXT, RTF, JPEG, BMP, GIF, PNG, MP3, AAC BBeB (LRF/LRX), PDF, EPUB, TXT, RTF, JPEG, BMP, GIF, PNG, MP3, AAC Kindle (AZW/TOPAZ), PRC/MOBI (kopya korumasız), PDF (kopya korumasız), TXT, AAX, MP3, JPEG, GIF, PNG (çevrim gerekebilir)

 

3. Satın alma süreci

3.1. Nasıl getirteceğim?

Ne yazık ki hangi cihazı almaya karar vermemle asıl sıkıntılı süreç başlıyor. Karar verdiğim cihazı Amerika’dan satın almam ve bir şekilde Türkiye’ye getirtmem gerekiyor. Bu işin en kolay yolu, kendinizin ya da bir tanıdığınızın Amerika’dan Türkiye’ye dönerken yanınızda getirmenizdir/yanında getirmesidir. Yanınızda getirdiğiniz eşyalar için gümrük muafiyeti limiti 430 avro (yaklaşık 575 dolar/860 TL) olduğu için rahatlıkla bir Kindle DX bile alabilirsiniz ve gümrük ve kargo masrafı ödemekten kurtulursunuz.

Buna karşın, Amerika’da bulunan bir tanıdığınızın bu cihazı satın alıp sizin adresinize uygun bir fiyata gönderebilmesi için kargo şirketleriyle özel anlaşması olması gerekmektedir; çünkü kargo şirketleri, Amerika’dan Türkiye’ye kişisel gönderiler için 100 dolar civarında ücretler istemektedir. Bu tarz gönderilerdeki tek seçeneğiniz USPS’i (Amerikan Ulusal Posta Servisi) kullanmaktır. Bu durumda gönderiniz PTT aracılığıyla elinize ulaşacaktır. PTT denilince bir çekinceniz olmasın, iyi bir şekilde hizmet veriyorlar ve takip numarası (tracking number) olan bir seçenek ile postalatırsanız, paketinizi rahatlıkla takip edebilirsiniz.

Kindle’ın paket ölçüleri ile ilgili internette net bir bilgi bulamadım ve ben de elime ulaşınca kendi ölçümlerimi yaptım: 25 x 20 x 5 cm (9,8 x 7,9 x 2 inç), ağırlığı ise tahminen 2 lbs (pound) civarında olacaktır. (Nook’un paketi biraz daha küçük, Sony Reader’ın ise biraz daha büyüktür.)

Kindle’ın durumunda USPS’in yaklaşık ücretleri şu şekilde oluyor: (Detayları için buraya tıklayın.)

Benim tavsiyem 28 dolarlık “Priority Mail International” ile göndertmenizdir. Bu seçenek ücretsiz posta takibi ve sigorta hizmeti sunmaktadır. Eğer ucuz olmasını istiyorsanız 13 dolarlık “Small Flat Rate Box” seçeneğini tercih edebilirsiniz. Bu seçenekte posta takibi yapmak isterseniz 11,5 dolar daha ödemeniz gerekmektedir. Tabii ki bunlar sadece tahmini posta ücretleridir, gerçek posta ücretlerini gerçek ürün paketiyle USPS şubelerinden öğrenebilirsiniz.

PTT üzerinden göndertmenizin fiyat dışındaki bir diğer avantajı Kindle DX almak isterseniz ya da bir aksilik çıkar ve ürününüz gümrüğe takılırsa yapmanız gereken gümrük işlemleri olacaktır. Bu cihazlar 75 avro civarında olduğu için gümrüğe takılabilir de takılmayabilir de; fakat geçmiş deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki ürünlerin gümrüğe takılması konusunda tamamen gümrük memurunun inisiyatifine kalmış durumdasınızdır ve emin olun ürünlerinizin PTT tarafında gümrüğe takılması kargo firmaları tarafında gümrüğe takılmasından çok çok daha iyidir.

Uçakla gönderen kargo şirketleri üzerinden yaptığınız gönderiler Atatürk Havalimanı’na gelir ve her şeyden önce kargo firması sizden 150 TL gibi bir ordino bedeli ister. Sonrasında gümrük memurunun belirlediği ürün fiyatına göre %20 gümrük vergisi ödersiniz ve kargo firması da sizden bu bedel üzerinden ekstra ücretler isteyebilir. Gümrük memuruna itiraz etme şansınız yoktur. Aynı zamanda bütün bir gün ürününüzü ithal edebilmek için oradan oraya prosedür gereği koşuşturmanız gerekir.

Buna karşın, PTT ile paketiniz, şehrinizdeki gümrüklü posta merkezine gelir. (İstanbul’da Topkapı.) 75 avronun altında kaldığı halde ürününüz gümrüğe takıldıysa gümrük memuruna dert anlatma şansınız vardır. Örneğin ters birine denk gelmezseniz internetten ürünün gerçek fiyatını ya da faturanızı göstererek ikna etmeyi deneyebilirsiniz. Kesin gümrüğe takılacak 75 avronun üzerinde bir ürün aldıysanız da sadece %20 vergi ödersiniz. Normal postayla gelen gümrüklü bireysel paketlerde ordino ya da komisyon gibi ek ücretler yoktur.

Fakat benim durumumda oradan Kindle’ı bana postalayacak bir kişi de yok ve ben de denize düşen yılana sarılır diyerek son çare olarak Amerika adresi sağlayan aracılardan birine başvuruyorum. Bu tarz siteler genellikle iki nedenden dolayı tehlikelidir: 1. Sizden öyle ya da böyle hep fazla ücret alırlar, 2. Paketiniz uluslararası kargo firmalarıyla geleceği için gümrükte takılırsa yukarıda anlattığım kötü senaryoyla karşılaşırsınız ve en sonunda pes edip ürününüzü gümrüğe terk etmeniz bile gerekebilir.

Bu tarz sitelerin hepsi birbirine benzer olduğu ve belirli kargo firmalarını kullandıkları için bir tavsiyede bulunmayacağım, seçim size kalmış. Ben günlük fırsat sitelerinin birinin verdiği bir fırsata denk geldiğim için kargo masraflarını beklediğimden aza hallettim; ama normal koşullarda bazı seçenekleriniz aşağıda. Bu siteler genellikle paketinizi olduğundan fazla ağırlıkta ya da boyutta gösterip sizden daha fazla ücret almaya çalışıyorlar, ben de o yüzden kargo ücretlerini hesaplatırken 3 pound olarak giriş yaptım, şanslıysanız 5-6 dolar daha az ödeyebilirsiniz.

  • DHL EasyShop/Borderlinx: 10 avro (20 TL) ilk üyelik bedeli + 18 avro (35 TL) kargo – Kapıya kadar teslim hizmeti sunmuyor, seçtiğiniz DHL ana merkezlerinden birinden teslim almanız gerekiyor. (İstanbul’da farklı noktalarda 7 yer var.) – İlk pound için 10 avro gibi bir ücret alıyorlar.
  • Myus.com: [10 dolar (15 TL) standart üyelik bedeli + 68 dolar (102 TL) kargo] ya da [20 dolar (30 TL) premium üyelik bedeli + 7 dolar (8,5 TL) aylık üyelik + 48 dolar (72 TL) kargo] – Bu işi ilk yapanlardan, Amerika menşeili bir site. Aslında Türkiye’deki diğer tüm siteler buranın kopyası. – İlk pound için üyeliğinize göre 35 ya da 50 dolar alıyorlar.
  • Amerikadaniste.com: 15 dolar (22,5 TL) ilk üyelik bedeli + 9 dolar (13,5 TL) aylık üyelik + 40 dolar (60 TL) kargo – Aylık üyelik ücretinden neredeyse hiç söz edilmiyor, biraz kandırmaca var, üyeliğinizi iptal etmediğiniz sürece otomatik kesiliyor. – İlk pound için 28 dolar ücret alıyorlar.
  • Amerikadangonder.com: Üyelik bedeli yok + 44 dolar (66 TL) kargo – Üyeliğin ücretsiz olması gibi bir avantaja sahip; ama kargo ücretleri biraz daha pahalı. – İlk pound için 28 dolar ücret alıyorlar.
  • Myusabox.com: Üyelik bedeli ödemezseniz 50 dolar (75 TL) kargo, aylık 15 dolar (22,5 TL) üyelik ücreti öderseniz 40 dolar (60 TL) kargo – Bu kadar fazla alternatif varken aylık 15 dolar ödemek çok mantıklı değil. – İlk pound için üyeliğinize göre 32 ya da 28 dolar alıyorlar.
  • Shipito.com: Bu site diğerlerinin aksine size farklı kargo seçenekleri sunduğu için biraz daha farklılaşıyor. Paket başına 8,5 dolar (13 TL) sabit ücretleri var ve 3 poundluk bir paket için 13 dolara (20 TL) takip edilemeyen USPS (PTT) hizmeti, 33 dolara (50 TL) takip edilebilen USPS (PTT) hizmeti, 40 dolara (60 TL) FedEx ve 47 dolara (70 TL) DHL hizmeti sunuyorlar.
  • VIAddress: Son zamanlarda gönderim konusunda ciddi sıkıntılar sözkonusu, kullanmayın.

Bu hizmetlere kayıt olduğunuzda size bir Amerika adresi sağlanıyor ve siz alışveriş yapacağınız sitelere bu adresi veriyorsunuz. Bu hizmetleri sadece Amazon için değil herhangi bir alışveriş sitesi için kullanabilirsiniz. Tek sorun şu, bazı internet siteleri kredi kartınıza tanımlı hesap özeti adresinizle kargo adresinizin aynı olmasını şart koşuyor, bu nedenle alışveriş yapmadan önce internet bankacılığı üzerinden kredi kartı bilgilerinizi değiştirip alışveriş sonraki tekrar eski haline getirmeniz gerekebilir.

Ben Kindle almaya karar verdiğim için Amazon’u kullandım ve Amazon’un böyle bir zorunluluğu yok. Kargo için Amerika adresi vermiş olmama rağmen Türkiye adresime tanımlı kredi kartım ile sorunsuz bir biçimde alışveriş yaptım. Tek olumsuz nokta, benim kullandığım site New York tabanlı bir adres verdiği için %8 civarında Amazon’a vergi ödemem gerekti. O yüzden bu kargo hizmetlerinin size hangi eyaletten bir adres verdiği de önemli; fakat bu bilgiye de kayıt olmadan ulaşma şansınız düşük. Eğer Amazon’a vereceğiniz adres şu eyaletlerden birindeyse farklı oranlarda vergi ödemeniz gerekebilir: Kansas, Kentucky, New York, North Dakota, Washington.

Satın aldığınız paket Amerika’daki adresinize ulaştıktan sonra Türkiye’ye gönderi talimatı veriyorsunuz ve Türkiye’ye gönderi ücretini bu talimatı verirken ödüyorsunuz. Ben Kindle alırken Amazon’dan başka şeyler de satın aldığım için daha büyükçe bir kutuyla gönderildi ve 2,4 pound ağırlığındaki kutu için gönderiyi yapan siteye 3 pound ücreti ödedim.

Önemli not: Benim kullandığım site Türkiye’ye gönderi talimatımı alırken bana ürünümün gümrüğe takılabileceği ve istersem gümrük işlemlerini benim yerime belirli bir ücret karşılığında yapabileceklerine dair bilgi verdi ve benden opsiyonel olarak 50 dolar ücret istediler. Eğer ürün gümrüğe takılmadan geçerse bu ücretin iade olacağı söyleniyordu. Ben yine de sözlerine güvenmedim ve Kindle’ın gümrüğe takılmayacağından emin olduğum için bu ücreti vermedim. Zaten gönderim gümrüğe takılmış olsa bile 50 dolardan daha yüksek bir masraf söz konusu olurdu, o yüzden bu iş içinde bir iş var diye düşündüm ve böyle muğlak bir konuda risk almadım. Böyle bir hizmet ancak kesin gümrüğe takılacağını bildiğiniz bir şey satın alırken işinize yarayabilir; fakat küçük şeyler için bu ücreti isterlerse iki kez düşünün.

3.2. Nasıl satın alacağım?

Yukarıda satın alma sürecinden de kısaca söz etmiş olsam da Amazon’dan alışverişe detaylı olarak değinmemin faydalı olacağını düşünüyorum.

Amazon’un ana sayfasında ilk göreceğiniz şey muhtemelen Kindle olacaktır. Mevcut üyeyseniz Sign-in bağlantısına tıklayarak giriş yapabilir ya da Start Here bağlantısına tıklayarak üye olabilirsiniz.

Sitede dolaşmadan önce yeni üyelik yaratmanızda ya da giriş yapmanızda fayda var, bu sayede alışverişinizi yarım bıraktığınızda yeniden sepete eklemek zorunda kalmazsınız. Üyelik formu oldukça kısa, adres ve ödeme bilgilerini alışverişi tamamlarken giriyor olacaksınız.

Daha sonra Shop All Departments altından istediğiniz Kindle modelini seçebilir, Kindle yazılımlarını yükleyebilir, e-kitap satın alabilir ya da Kindle’ınızın ayarlarını yapabilirsiniz. (Buradaki Kindle ayarlarına bir sonraki bölümde değineceğim.) Aşağıdaki görüntüde ise ürün sayfasını görüyorsunuz. Sağdaki kontrolleri kullanarak cihazınızı sepete ekleyebilirsiniz. Aynı zamanda stok durumunu ve ne zaman sevk edilebileceğini görebilirsiniz. Kindle alırken 25 doların üzerinde bir alışveriş yaptığınız için Amazon’un ücretsiz kargo hizmetinden de yararlanabiliyorsunuz. Zaten Türkiye’ye göndertirken çok ciddi oranlarda kargo parası ödeyeceksiniz, en azından Amerika içinde bir şey ödemezsiniz. :)

Ayrıca sağ tarafta bazı aksesuarlar görüyorsunuz, isteğe bağlı olarak ışıklı ya da ışıksız deri kılıf alabilirsiniz. Amerika’da yaşamadığınız için +2 yıl garanti hizmeti pek önemli değil. Birazdan alışverişe geri döneceğiz; fakat yeri gelmişken cihaz renklerinden ve aksesuarlardan da söz edelim. Bu sayede Kindle siparişinizi verirken gerekli aksesuarları da alıp ayrıca kargo ücreti ödeme derdinden kurtulabilirsiniz.

3.2.1. Kindle renk seçenekleri

Kindle Wifi ve Kindle DX için tek renk seçeneği grafit grisi; fakat Kindle 3G için grafit grisi dışında beyaz renk seçeneği de mevcut. Aşağıdaki tabloda tüm renk seçeneklerini görebilir ve daha detaylı resimler için ürün sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Özellikle beyaz olan daha şık duruyor ama okurken gözünüzü de alabilir. Yine de ben sadece Wifi olan Kindle ile yetindiğim için griden başka bir renk seçeneğim olmuyor.

 

3.2.2. Kindle aksesuarları

Kindle çok ince ve narin görünümlü bir cihaz ve bu cihaza bu kadar ücret ödemişken orijinal kılıflarından da almak isteyebilirsiniz. Amazon, kılıfları çok şık tasarlamış ve Kindle’da farklı renk seçenekleri sunmamış olsa bile cihazınızı sürekli kılıfıyla taşıyacağınızı düşünerek bu kılıflarda çok farklı renk seçeneği sunuyor. Bu kılıflar orijinal olduğu için de Kindle’ın üzerinde bulunan özel giriş yerlerine takılan klipsleri var ve cihazınızı kılıfa sabitlemenizi sağlıyor. (Klips giriş yerlerini detaylı inceleme fotoğraflarında görebilirsiniz.)

Aynı zamanda, karanlıkta Kindle okumak isterseniz bir de kitap ışığına ihtiyacınız olacak, bu nedenle de bu kılıfların da ışıklı ve ışıksız olarak iki modeli mevcut. Işıklı kılıfların bir avantajı da ayrıca pil gerektirmemesi ve enerjisini Kindle’dan alması. Bu oldukça yaratıcı bir çözüm olmuş.

Standart Kindle kılıfları
Işıklı Kindle kılıfları
Kindle DX kılıfları (burada görünen beyaz DX önceki nesil; ama boyutları yenisiyle aynı)

Bu kılıfların tek dezavantajı ise yüksek fiyatlı olmaları. Aslında tasarımlarını ve orijinal olduklarını düşününce bu fiyatı hak ediyorlar; fakat bu kılıfları almak istemezseniz daha uygun kılıf alternatifleri de mevcut. Aşağıda dikkat çekici olan bir kaçını listeledim, farklı renklerini görmek için resimlerine tıklamanız yeterli. Daha fazlasını görmek için de buraya tıklayabilirsiniz. Özellikle de 19,99 dolarlık fiyatıyla silikon kılıflar çok cazip görünüyor:

 

3.3. Kargo seçimi ve ödeme yapma

İstediğiniz cihazı ve kılıfı sepete ekledikten sonra Proceed to Checkout tuşuna tıklayarak adres girişi ekranına gidebilirsiniz. Buraya adres giriş yapmadan önce Amerika adresinizi aldığınızı siteye gidip kargom gelecek diye bilgi vermeniz gerekebilir. Adresi girişini tamamladıktan sonra aşağıdaki gibi bir ekranla karşılaşacaksınız. Sıkıntı yaşamamanız adına “Group my items” seçeneğini seçmenizi öneririm. Kargo hızını seçmek size kalmış, bence çok aceleniz yoksa en uygunu ilk baştaki ücretsiz kargo seçeneğini seçmektir. Burada 5-8 iş günü diye belirtildiği halde benim kargom 3 gün içerisinde ulaşmıştı.

Gümrükle ilgili olarak daha az risk alayım diye düşünürseniz “Ordering a gift” seçeneğini seçerek alışverişinizin hediye statüsünde gönderilmesini sağlayabilirsiniz. Zaten arada bir aracı olacağı için bu durumda hediye seçeneği çok anlamlı değil; fakat doğrudan Türkiye’ye gönderim yaptığınız durumlarda bu, size gümrük süreci açısından avantaj sağlayabilir.

Continue tuşuna basarak bir sonraki adıma geçtiğinizde size kredi kartı bilgilerinizi soracaktır. Burada Türkiye adresine tanımlı bir kredi kartı kullanabilirsiniz. Sorun çıkmayacağını düşünüyorum; fakat sorun olması durumunda kredi kartı adresinizi Amerika adresi olarak değiştirmeniz gerekecektir. Bu aşamadan sonraysa sipariş onayı ekranıyla karşılaşacaksınız. Bu ekranda son olarak toplam ödeyeceğiniz tutarı görebilirsiniz. Eğer adresiniz vergi alan bir eyalete aitse ödeyeceğiniz vergi de bu aşamada görülecektir.

Confirm order dediğinizde ise ödemeniz alınacaktır. Bu sırada bankanızın 3D Secure sistemi devreye girebilir ve sizden kart şifrenizi ya da SMS şifresi isteyebilir. Aynı zamanda, yurtdışından ilk defa veya uzun bir süreden sonra alışveriş yapıyorsanız bankanız size telefonla ya da SMS ile ulaşarak bu alışveriş hakkında bilginiz olup olmadığını sorabilir. Bunlar standart prosedürlerdir, o yüzden endişelenmenize gerek yoktur. Amazon’un ödeme sistemi Türkiye’deki birçok küçük satıcıdan daha güvenilirdir.

3.4 Sipariş takibi

Bundan sonra heyecanlı kısım başlıyor. Paketiniz yola çıktığında Amazon size bir Amerika içi takip numarası verecek. Bu numarayı kullanarak paketinizin nerede olduğunu görebilirsiniz. Ya da hiç takip etmekle uğraşmayıp Amerika adresinizi sağlayan şirketin size paket geldi diye haber vermesini bekleyebilirsiniz. Paketiniz oraya ulaştıktan sonra Türkiye’ye gönderi talimatı veriyorsunuz ve seçtiğiniz hizmete göre 3-5 iş günü içerisinde paket elinize ulaşacaktır. Benim kullandığım hizmet ve diğer birçoğu, Nex adlı bir kargo firmasıyla çalışıyor ve daha önce FedEx’in detaylı takip sisteminden birkaç kez yararlanmış biri olarak bu kargo firmasının takip sisteminden çok memnun kalmadım. Kargomun New York JFK havalimanına geldikten sonraki hiçbir aşamasını internetten takip etme olanağı sunmadılar.

Türkiye’ye gelecek kargom Şükran Günü ve Noel alışveriş yoğunluğu nedeniyle biraz gecikmeli de olsa bir hafta sonra kapıma kadar geldi. Tahmin ettiğim gibi gümrüğe takılmamıştı. Şimdi heyecanla paketleri açıp ürünümüzü incelemeye başlayabiliriz.

4. Kindle incelemesi

4.1. Paket içeriği

Cihazın paketi oldukça sade. Amazon, Frustration-Free adını verdiği kolay açılabilir ve gereksiz plastiklerden kaçınılan paketleme sistemini kendi ürününe de uygulamış. Paket daha önce kontrol için açılmış, o yüzden ben aldığımda bir koli bandı ile tutturulmuştu. Cihazın ön ve arka yüzünde jelatin kaplı geliyor. Eğer Kindle kılıfınızı ayrı aldıysanız bir süreliğine bu jelatini koruma olarak cihazınızın üzerinde tutabilirsiniz, okuma konusunda bir sıkıntı yaratmıyor.

E-mürekkep teknolojisi ekrana görüntüyü getirdikten sonra hiç enerji harcamadığı için ekranda cihazı nasıl şarja takacağınızı anlatan bir görüntüyle karşılaşacaksınız. Paketi ilk açtığımda bu görüntüyü çıkartma sandım ve gerçek ekran görüntüsü olduğunu fark ettiğimde e-kâğıt teknolojisinin basılı kâğıda ne kadar yakın olduğunu bir kez daha gördüm. Lafı daha fazla uzatmadan resimler üzerinden gidelim.

Nook’un şeffaf kutusu ve Sony Reader’ın resimli kutusuna kıyasla çok sade bir kutu.

Cihazınız hakkındaki bilgiler burada yer alıyor.

İlk açma anı. Siz ekranda farklı bir resim göreceksiniz, bunun dışında hissiyat aynı. (Teknoloji çılgınları için not: Ne yazık ki Kindle’da yeni cihaz kokusu çok duyulmuyor.)

Kutunun içeriği de kutunun kendisi kadar sade. Kindle’ın detaylı kullanım kılavuzu da cihazın içerisinde bulunuyor. Kullanımı çok kolay olsa da kullanım kılavuzunu mutlaka okuyun, yararlı bilgiler içeriyor.

USB kablosu çok iyi bir uzunlukta. Giriş standart MicroUSB girişi olduğu için farklı kablolar kullanabilirsiniz, burada kendi standartlarını yaratmamış olmaları çok iyi.

Ne yazık ki içinden sadece ABD tipi priz çıkıyor. Risk almak istemezseniz buradaki adaptörü satın almanız gerekiyor; ama 240V destekli olduğu için bir Amerika tipi prizi Avrupa tipi prize çeviren bir adaptör de işinizi görebilir. Bunun dışında farklı USB adaptörler de olur; fakat sanırım en az 500 mA güç taşıyabiliyor olmaları lazım, ben elimdeki 400 mA’lik bir USB adaptörüyle denedim, şarj edemedi. Elektriksel konular biraz riskli, o yüzden emin değilseniz Amazon’un orijinal adaptöründen şaşmayın.

4.2. Cihazın tasarımı

Cihazın genel görünüşü yuvarlak ve kibar hatlarıyla oldukça şık.

Cihazın ek kontrolleri ve girişleri altında. Soldan sağa, ses ayar tuşu, kulaklık girişi, USB girişi ve kayar biçimde çalışan açma kapama düğmesi. Özellikle açma kapama düğmesinin bu şekilde olması büyük rahatlık sağlıyor.

Klavyenin yakından görünüşü. Rakam ve sembol tuşları mevcut değil. Rakamlar için Alt tuşu ile birlikte en üst satırdaki harflere basmanız gerekiyor ya da “Sym” tuşuna basarak rakam ve sembol giriş ekranını açabilirsiniz. Cihazı 5 yönü ok tuşu ile kullanıyorsunuz, kullanımı fena değil. Harf tuşları ise biraz sert, çok hızlı yazamıyorsunuz. Harflerin dokunmaya daha duyarlı olması daha iyi olabilirdi. Home tuşu ana ekrana döndürüyor, Back tuşu bir önceki ekranınıza döndürüyor. Cihaz sizin bütün ekran geçmişinizi saklıyor, örneğin tarayıcıdan çıkıp, ev ekranından bir kitaba geçiş yaptıktan sonra Back tuşu ile geri tarayıcıya dönebiliyorsunuz. Bu güzel bir özellik, kaybolmanızı engelliyor. Bu özellik olmasaydı kontroller itibariyle cihaza alışana kadar bulunduğunuz noktayı kaybedebilirdiniz.

Görüntüye bu kadar yakınlaşmamıza rağmen bir bozulma ya da piksellenme görünmüyor. Başarılı.

Cihazın sol yanında daha önce söz ettiğim orijinal kılıf girişlerini görüyorsunuz. Bu sayede hem cihazınız kılıfa sabitleniyor, hem de ışıklı kılıflarda cihazın kendi pilinin kullanılmasını sağlıyor. İncelik şaşırtıcı.

Tek elinizde rahatlıkla taşıyabileceğiniz bir cihaz; fakat çok ince olduğu için bir hassasiyet hissi uyandırıyor, düşürmemeye dikkat edin.

Cihazın arkadan görünüşü. Ön yüzeyin sert plastik bir dokunuşu varken arka yüzeyin kadifemsi hoş bir dokunuşu var. Dezavantajı ise parmak izi tutması. Benim gibi titiz biriyseniz arka yüzünü de düzenli olarak silme ihtiyacı hissedebilirsiniz. Burada en dikkat çekici nokta, cihazın inceliğine rağmen iyi ses verebilen bir çift stereo hoparlöre sahip olması. Bu sayede kitap okurken kulaklık takmadan müzik dinleyebilir ya da cihazın kitabınızı sizin için okumasını sağlayabilirsiniz. Bir nevi masal anlatma özelliği. :)

4.3. Gerçek kitaplarla karşılaştırma

Gördüğünüz gibi farklı boyuttaki kitaplara göre cihazın boyutu ortalama seviyede ve içerisinde çok daha fazlasını saklayabiliyor. Bir tek görsellik anlamında dergilerin gerisinde kalacaktır. Kindle DX kullansanız bile fotoğrafların yoğun olduğu dergilerin yerini tutması şimdilik çok zor.

İncelik konusuna daha iyi vurgu yapabilmek adına farklı kalınlıkta kitaplar seçtim. Kindle, standart bir kitaptan çok daha ince ve arada kayboluyor. En alttaki kitabı yanımda taşırken ve okurken ne sıkıntılar çektiğimi düşününce, Kindle büyük bir ilerleme anlamına geliyor.

4.4. Cihazın genel özellikleri

Sonunda cihazımızı açıyoruz. Home tuşuna bastığımızda bizi yukarıdaki gibi bir ev ekranı karşılıyor. Burada kitaplarınızı ve dokümanlarınızı okunma sırasına, yazarına, ismine ya da “Collection” diye geçen klasörlerine göre sıralayabiliyorsunuz. Yukarıdaki görüntüde gördüğünüz ilk dört kalem benim oluşturmuş olduğum koleksiyonlar. Cihazın her yerinde olduğu gibi ev ekranının bir sonraki sayfasına da sayfa çevirme tuşları ile geçiyorsunuz. Aynı zamanda solda dosyanın pdf olduğunu, yeni yüklendiğini ya da örnek (sample) bir kitap olduğunu gösteren işaretler mevcut. En üstte de cihazınızın adını (değiştirilebilir), ağ bağlantısı ve pil durumunu görebilirsiniz. Menu tuşuna bastığınızda da burada saati ve hafıza durumunu gösterir.

Kindle Store’u kullanarak istediğiniz zaman cihazınız üzerinden kitap satın alabilir ya da gazete, dergi ve blog’lara abone olabilirsiniz. Satın aldıklarınız otomatik olarak arka planda cihazınıza indiriliyor. Arama yapma imkânınız da mevcut. En beğendiğim özellik ise sample yani örnek kitap özelliği. Satılan tüm kitapların ilk bölümlerini indirip ücretsiz olarak okuyabiliyorsunuz. Bu sayede satın alma kararınızı rahatlıkla verebiliyorsunuz ve basılı kitap alışverişine yakın bir deneyim yaşayabiliyorsunuz.

Yukarıda ise Kindle’ın ekran koruyucularından bir seçki görüyorsunuz. Cihazınızı 10 dakika boyunca kullanmazsanız ya da açma kapama düğmesine basarsanız cihaz tüm tuşları kilitliyor ve neredeyse hiç güç tüketmeyen ekran koruyucu moduna geçiyor. Çok sayıda değişik ekran koruyucu var ve hepsi de e-mürekkep ekranına özel hazırlandığı için hoş görünüyor. Cihazı açmak için açma kapama tuşunu kaydırmanız yeterli, hiçbir bekleme süresi olmadan açılıyor. Bilgisayarların açılmasını beklemeye alışkın biri için çok farklı bir özellik.

Cihazınızı tamamen kapatmak isterseniz açma kapama düğmesini 7 saniye süreyle tutmanız gerekmektedir. 15 saniye tutmanız durumunda da cihazınız yeniden başlayacaktır. Bu durumlarda cihazın yeniden açılması biraz vakit alıyor, o sırada yukarıdaki gibi bir ekran görüyor olacaksınız. Aynı zamanda cihazınızın yazılımını güncellerken de yukarıdaki ekranı göreceksiniz. Cihazınızın yazılımını güncellemek için tek yapmanız gereken ayarlar menüsündeyken Menu tuşuna basmak ve Update seçeneğini seçmek.

4.5. Cihazın ek özellikleri (web tarayıcı, oyunlar, resim görüntüleme)

Menüdeki experimental seçeneği ile ulaşabileceğiniz bu ekrandan web tarayıcıyı açabilir, müzik dinleyebilir ve kitap okuma konusunda bilgi alabilirsiniz. Ayrıca, Kindle’da resim görüntüleme özelliği de mevcuttur; fakat bu özellik hiçbir yerde belirtilmemiştir. Bunların yanı sıra, Kindle Store’dan ücretli ve ücretsiz birçok oyun ve yazılım indirebilirsiniz.

Yukarıda Kindle Store’dan indirilmiş ücretsiz Mine Sweeper oyununun görüntüsünü görüyorsunuz. Oynaması keyifli. Özellikle önerebileceğim oyun ve yazılımlar şunlar:

  • Mine Sweeper: Bildiğimiz mayın tarlası
  • EA Monopoly: Evet, bildiğiniz Monopoly. Ben satın aldım, oynuyorum ve sayfasında oyunla ilgili incelemem bile yer alıyor.
  • EA Sudoku: Sudoku, kontrolleri ve görüntüsü güzel
  • EA Scrabble: Bilgisayara karşı ve arkadaşlarınızla oynama seçenekleriyle Kindle’a yakışan bir oyun
  • EA Solitaire: 12 farklı kart oyunuyla can sıkıntınızı giderebilir
  • EA Texas Hold’em: İnanması güç ama Kindle’da poker bile var.
  • Dusk World (An Interactive Adventure): Sizi kararınıza göre farklı sayfalara ve farklı sonlara götüren kitapların grafiklerle zenginleştirilmiş Kindle sürümü. Eskiler iyi bilir, özellikle bilgisayarda RPG oyunları bu kadar yaygın değilken bu tarz kitaplar çok popülerdi.
  • Hangman: Adam asmaca, yine Kindle’a yakışan bir oyun.
  • Kindle Calendar and Day Planner: Kullanışlı bir ajanda
  • 1901-2100 Monthly Calendar: Eğer cihazınıza her yıl yeniden takvim almak istemezseniz kullanabileceğiniz bir uygulama.
  • Five Year Calendar with Photos: Değişiklik isteyenler için resimli bir takvim

Web tarayıcıyı öncelikle kolay bir site olan Wikipedia ile test ediyoruz. Site ekrana tam sığdı ve okunaklı. Kindle ile Wikipedia makalelerini çok rahatlıkla okuyabilirsiniz.

Şimdi Kindle’da en çok kullanacağınız diğer site Google’ı ziyaret ediyoruz. Türkçe siteyi hiçbir karakter sorunu olmadan açması başarılı. Daha da şaşırtıcı olanı ise WebKit tabanlı olan ve standart web sayfalarını destekleyen tarayıcının Google’ın interaktif özelliklerinden biri olan Google önerilerini destekliyor olması. Siz yazdıkça aşağıdaki öneriler otomatik değişiyor.

Ve zorlu bir test. Yoğun ve aktif içerikli bir gazete sayfası. Bilgisayarda nasıl görünüyorsa birebir o şekilde açılıyor ve genişliği de Kindle ekranına sığmış durumda. Sayfadaki aktif içerikler de sorunsuz çalışıyor, maç skorları kendiliğinden güncelleniyor, başlıkların yer aldığı bölüm otomatik olarak değişiyor. Bu durumda Kindle tarayıcısının tek eksiği Flash içeriklerini oynatamaması ve bu da bulunduğumuz sitede sadece video izlemeyi etkiliyor. (Not: iPhone ve iPad de Flash içeriklerini oynatamamaktadır.)

Bu da Kindle’ın gizli özelliklerinden olan resim görüntüleyici. Resimlerinizi görüntüleyebilmek için cihazınızın kök klasöründe (yani documents ve music klasörlerinin bulunduğu yerde) “pictures” adında bir klasör yaratın. Daha sonra pictures klasörünün içinde istediğiniz herhangi bir adla klasör yaratıp bu ikinci klasörün içine resim dosyalarınızı koyarsanız cihazınızın ev ekranında bu ikinci klasörün ismini taşıyan bir koleksiyon belirir ve bu koleksiyonun içine girerek resimlerinizi görüntüleyebilirsiniz. Kindle’ın resim kalitesini anlayabilmeniz için biri karanlıkta biri de aydınlıkta çekilmiş iki fotoğrafla test ettim. Orijinali gibi olmasa da sadece gri tonlarını kullanarak iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. Buradaki tek sorun, resim görüntüleme uygulamasının oldukça deneysel bir aşamada olması nedeniyle bazen resimleri çok yavaş ya da eksik görüntülemesi.

4.6. Kitap okuma

Öncelikle en çok merak edilen sorunun yanıtını vereyim: Evet, Kindle Türkçe karakterleri sorunsuz bir şekilde gösteriyor. (Ekrandaki kitap: Yüzyıllık Yalnızlık, Gabriel García Márquez) Görüntü çok iyi, uzun saatler boyunca kitap okuyabilirsiniz, ancak çok çok yakından bakarsanız farkı ayırt edebilirsiniz. (Bu fotoğraflarda gördüğünüz pikselleşmelerin çoğu fotoğraftan, yani jpeg sıkıştırmasından kaynaklanmaktadır.) Bir hafta boyunca farklı ortamlarda (ev, kafe, toplu taşıma araçları, vs.) ve farklı ışıklandırmalar altında uzun süre kitap okudum ve normal kitap okumaktan bir farkı olmuyor. Hatta metin boyutunu ve daha birçok özelliğini istediğiniz gibi ayarlayabildiğiniz için bazen kitaplardan daha rahat bir deneyim bile sunduğunu söyleyebilirim.

Sözlük özelliği de ayrıca kullanışlı. Kitap okurken ok tuşlarıyla istediğiniz sözcüğün üzerine geldiğinizde otomatik olarak sayfanın aşağısında sözcüğün anlamı beliriyor, okumanız kesilmeden bilmediğiniz sözcüklerin anlamını öğrenebiliyorsunuz. İsterseniz, enter tuşuna basarak sözlüğü tam ekran açabiliyorsunuz.

Dediğim gibi, çok fazla metin boyutu seçeneğiniz var. Aynı zamanda yazıtipini, satır aralarındaki boşlukları ve kenar boşluklarını değiştirebilirsiniz. Okuma konusunda bu kadar çok esneklik sunulması güzel bir şey. Tek eksiklik, ekranın parlaklığını ve kontrastını değiştiremiyor oluşunuz.

En küçük metin boyutu.

En büyük metin boyutu :)

Kenar boşlukları artırılmış olarak.

İsterseniz yana ve hatta tersine çevirerek de okuyabilirsiniz.

Kindle’ın arka plan rengi beyaz ışık altında saman kâğıda göre daha beyaz görünüyor ve biraz daha yapay duruyor. Sarı ışık altında saman kâğıda daha yakın oluyor. Yazılar ise PDF haricinde kontrast ve parlaklık ayarı olmadığı için koyu baskılı kitaplara göre daha açık renkli kalıyor. Bu da az ışıkta okumayı kolaylaştırırken yoğun ışık geldiği durumlarda bir kitaba göre daha düşük bir performans sergilemesine yol açabiliyor.

Her şey gelen ışığın rengine, yoğunluğuna ve hatta açısına göre değiştiği için tamamen olumlu ya da tamamen olumsuz bir yorum yapmak güç.

Eğer bir sosyal ağ bağımlısıysanız, Kindle’da istediğiniz metni işaretleyip istediğiniz notla birlikte Facebook ve Twitter’da tek tuşla paylaşma özelliği hoşunuza gidecektir. Tek yapmanız gereken bir seferlik Preferences kısmında kullanıcı bilgilerinizi girmek. Metin girişindeki tek eksiklik ise İngilizce dışında hiçbir alfabeden karakter girişi yapamıyor oluşunuz. Bir sonraki bölümde değineceğim üzere bu sorunun gayri resmi çözümleri mevcut.

Aynı zamanda çok okunan kitaplarda çevrimiçi olarak diğer okuyucular tarafından en çok işaretlenmiş olan bölümleri görmeniz mümkün. Devrimsel bir özellik olmasa da bu şekilde bir sosyal okuma deneyimi farklılık yaratıyor.

Gerçek kitap okuma hissini mümkün olduğunca vermeye çalışan bir cihaz olduğu için kitap kapaklarını da görüntüleyebiliyorsunuz.

Sayfa çevirme anı. Cihaz sayfaları hızlı çevirdiği için bu anı yakalamaya çalışırken fotoğraf biraz flu oldu; fakat bir fikir verecektir. E-mürekkep teknolojisinde sayfa çevirirken ekranı temizlemek için bütün noktalar (pikseller) önce siyaha boyanır ve sonra silinir. En sonunda da yeni sayfa oluşturulur. Bu yüzden her sayfa geçişinde bir siyahlık göreceksiniz.

4.7. PDF okuma

Sonra söz edeceğim dediğim bir bölüme daha geldik. Kindle DX yerine Kindle 3’ün yeterli olacağını söylediğimi hatırlarsınız. A4 boyutunda resimli bir PDF biçimdeki kitabı okuma deneyimi aşağıda göreceğiniz görüntüler gibi olacaktır.

Hem dikey hem de yatay durumda PDF görüntüleme oldukça tatmin edici. Dikey durumda PDF görüntüleme küçük gelirse aynen Adobe Reader kullanır gibi yakınlaştırma seçeneklerini kullanarak ekranın bir bölümünü görüntülemeyi sağlayabilirsiniz ya da ekranı yan çevirerek PDF’leri tam genişlikte görüntüleyebilirsiniz. Bunun dezavantajı ise sayfaları yarım görüntülemeniz olacaktır.

4.8. Saklı Kindle özellikleri ve kısayollar

Kindle’ın kullanma kılavuzunda sadece bir kısmının olduğu kullanışlı bazı kısayolları ve gizli özellikleri de var. Yukarıda anlattığım resim görüntüleme bunlardan sadece biri.

Genel kısayollar:

  • Alt + Shift + G =Ekran görüntüsü alma
  • Alt + G = Ekranı yenileme
  • Shift + Alt + M = Mayın tarlası oyunu (yukarıda ekran görüntüsü olandan daha farklı bir oyun)
  • Shift + Alt + M, sonra da G = Gomoku adlı, SOS oyununa benzer bir oyun
  • Alt + Home = Kindle Store
  • Alt + Klavyenin en üst satırındaki harfler = 1-0 arası rakamlar
  • Menu tuşuna basarsanız saati görüntüleyebilirsiniz
  • Ana ekranda Menu tuşuna basarsanız hafıza durumunu görüntüleyebilirsiniz
  • Alt + Space = Müzik çalma/durdurma
  • Alt + F = Sonraki parçaya geçme

Kitap okurken:

  • Alt + B = Kitap ayracı
  • Sağ ok tuşu = Kitapta bir sonraki bölüm
  • Sol ok tuşu = Kitapta bir önceki bölüm
  • Shift + Sym = Kitap okuma modu
  • Kitap okuma modundayken Back tuşu bu moddan çıkar, Boşluk tuşu da duraklatır

Resim görüntüleyici:

  • F = Tam ekran
  • Q = Yakınlaştırma / W = uzaklaştırma
  • E = Yakınlaştırma/uzaklaştırma ayarlarını sıfırlama
  • C = Gerçek boyut
  • R = Döndürme
  • Ok tuşları = Resim içinde gezinme

5. Bilgisayara bağlama

 

5.1. Kindle’ı depolama aygıtı gibi yönetme

Yukarıdaki ekran görüntüsünde göreceğiniz gibi, Kindle çıkabilir depolama aygıtları arasında belirmektedir. Buradan cihazın hafızasına erişerek istediğiniz işlemleri gerçekleştirebilirsiniz.

Bilgisayara taktığınızda yukarıdaki ekranla karşılaşıyorsunuz. Cihaz takıldığı zaman kendisini şarj etmeye başlıyor. Eğer sadece şarj amaçlı takıp aynı anda kullanmak isterseniz, “Bilgisayarım”a gidip Kindle’ınıza sağ tıklayıp “Çıkar” komutunu seçmeniz gerekmektedir. “Donanımı güvenli kaldır” seçeneğini kullanırsanız Kindle çıkarıldığını algılamamaktadır.

Kindle’ınızın içerisinde yukarıdaki klasörler mevcut. Sistem dosyalarını görüntüleme seçeneğiniz aktifse Kindle’ın işletim sistemi klasörlerini de görüntüleyebilirsiniz ve Jailbreak adı verilen bir işlemden sonra, İngilizce dışında karakter girişi, ek yazıtipleri, ek ekran koruyucu görüntüleri, farklı okuyucu yazılımlar gibi kullanıcılar tarafından yaratılmış olan uygulama ve içerikleri kullanabilirsiniz. Bu işlemlerin kullanıcılar için az da olsa risk içermesi nedeniyle detaylarına girmeyeceğim, merak edenler için bkz. Google. Çok zor işlemler olmadığını söyleyebilirim, buna rağmen Jailbreaking işlemi garantinizi sonlandırır.

Klasörlere geri dönecek olursak, “audible” klasörüne audible.com sitesinden indirebileceğiniz sesli kitaplarınızı, “documents” klasörü içine e-kitaplarınızı ve PDF dosyalarınızı, “music” klasörü içine mp3 dosyalarınızı, “pictures” klasörünün altında yaratacağınız klasörlere ise resimlerinizi koyabilirsiniz. Cihazınıza içerik aktarmak kolay bir süreç; fakat aktarım hızı standart bir USB bellekten daha yavaş. Kitap aktarırken pek fark edilmese de müzik aktarmak istediğinizde beklemeniz gerekebiliyor.

5.2. Calibre: Her e-kitap okurunun sahip olması gereken bir e-kitap yönetim yazılımı

http://calibre-ebook.com/ adresinden indirebileceğiniz Calibre, tamamen ücretsiz, açık kaynak kodlu ve tüm işletim sistemleriyle uyumlu bir yazılımdır.
Hangi e-kitap okuyucuyu kullanıyor olursanız olun bu yazılımı mutlaka edinmenizi tavsiye ediyorum. Bütün kitaplarınızı bir kütüphanede saklar, internet üzerinden otomatik olarak kitap bilgilerini ve kitap kapaklarını indirebilir, kendi içinde tüm e-kitap biçimlerini açabilen bir okuyucu içerdiği için kitabınızın nasıl göründüğünü cihazınıza göndermeden görebilirsiniz. Aynı zamanda, takip etmek istediğiniz, blog ya da haber sitelerinin RSS beslemelerini otomatik indirir ve cihazınızda okumaya uygun bir biçime dönüştürür. Bu sayede ücretsiz olarak cihazınızda gazete ya da blog okuyabilirsiniz.

En önemli özelliği ise tüm e-kitap biçimlerini birbirine çevirebilmesidir. Bu sayede PDF ve EPUB biçimindeki kitaplarınızı Kindle’ın açabileceği MOBI biçimine çevirebilirsiniz. Ya da tam tersi, MOBI biçimindeki dosyalarınızı Nook’ta açmak için EPUB biçimine çevirebilirsiniz. Bu özellikleri Türkiye’den satın aldığınız e-kitap okuyucularla da kullanabilirsiniz. Calibri, otomatik olarak taktığınız cihazın ne olduğunu algılar ve kütüphanenizdeki kitapları “Send to Device” komutu ile cihazınıza göndermek istediğinizde otomatik olarak çevirir. Ya da isterseniz bu çevirme işlemini kendiniz gerçekleştirebilirsiniz. Aşağıdaki ekran görüntüsünde görebileceğiniz gibi, dönüştürme ekranında, Page Setup kısmından Output Profile olarak Kindle seçmeniz yeterlidir.


Yazılımın sitesinde görüntülü demolar olduğu için nasıl kullanacağınızı ayrıntılı olarak anlatmayacağım, zaten kullanıcı dostu bir arayüze sahip ve hiç zorlanmadan kullanmaya başlayabilirsiniz. Genel olarak nasıl çalıştığını anlamak için aşağıda bir ekran görüntüsü bulabilirsiniz:

5.3. Son olarak: Amazon üzerinden Kindle’ınızı yönetmek ve e-kitap satın almak

http://www.amazon.com/manageyourkindle adresinden cihazınızla ilgili çeşitli ayarlara ulaşabilirsiniz. Cihazınızın “Settings” ekranındaki detaylı ayarlarına ulaşmak isterseniz Kindle’ınızı bu sayfadan hesabınız ile ilişkilendirmiş olmanız gerekmektedir. Yoksa cihazınız üzerindeki ayarlar ekranının sadece ilk sayfasına erişebilirsiniz.

Manage Your Kindle sayfasında Kindle’ınızın ismini değiştirebilir, Kindle’ınıza dosya gönderimi için e-posta adresleri tanımlayabilir, e-kitap alırken kullanılacak ülke ve ödeme bilgilerini seçebilir ve satın almış olduğunuz içerikleri görebilirsiniz. Wifi üzerinden Kindle’ınıza e-posta ile gönderdiğiniz dosyaları indirmek ücretsizdir. Eğer gönderdiğiniz dosya Kindle ile uyumlu değilse Amazon sunucuları tarafından otomatik Kindle uyumlu hale dönüştürülür. 3G üzerinden aynı hizmeti almak isterseniz sizden dosya başına ücret alınır.

Tüm Kindle içeriklerine ulaşabilmek için burada ülke bilgileriniz United States olarak görünmelidir. Fiziki bir gönderim olmayacağı için bir Amerika adresi uydurabilir ya da paketinizi Türkiye’ye gönderttiğiniz sitenin size verdiği adresi kullanabilirsiniz. Kredi kartı adresinizde değişikliğe gerek yoktur. Ben Kindle Store’dan hem bilgisayar üzerinden hem de Kindle üzerinden testler yaptım, durum genel olarak şöyle: Adresiniz United States göründüğü için belirli bir miktar içeriği sorunsuz indirmenize izin verilse de çok fazla sayıda içerik indirdiğinizde adresinizden farklı bir ülkede bulunduğunuza dair bir uyarı alıyorsunuz ve indirmeye devam etmek için Amerika’da oturduğunuza dair bir belge göndermeniz isteniyor.

Neyse ki bu durumu aşmak için bir belge göndermenize gerek yok. Sadece sizi Amerika’daymış gibi gösterecek bir proxy (Navige, v/ktunnel gibi) ya da VPN (Hotspot Shield gibi) hizmeti kullanarak Amazon’a bir kez giriş yapmanız yeterli. (Uyarı: Bu tarz proxy hizmetlerini kullanarak kişisel bilgilerinizi paylaşmış oluyorsunuz.) Tahminimce Amazon’da bir sayaç kullanıyorlar ve Amerika üzerinden giriş yaparak bu sayacı sıfırlamış oluyorsunuz. Sonra yeniden aynı uyarıyı alana kadar Türkiye üzerinden içerik indirmeniz mümkün.

6. Son sözler

Kitap okumak için iPad ya da benzeri bir tablet/pad kullanmak, özellikle uzun süreli okumalarda göz yorgunluğu ve baş ağrısı gibi şikayetlerle sonuçlanabilir; bu yüzden çok kitap okurum diyorsanız tercihinizi sadece okuma için tasarlanmış olan e-kağıt/e-mürekkep tabanlı e-kitap okuyuculardan yana kullanmanız yararınıza olacaktır. Bununla birlikte, özellikle Türkiye’de satılan okuyucuların fiyatını ve kalitesini düşününce, biraz daha uğraş istese de yurtdışından iyi bir e-kitap okuyucu getirtmeniz %50’den fazla fiyat avantajı sağlayacaktır. E-kitap okuyucu olarak çok fazla alternatifiniz olmamakla birlikte hem fiyat hem de özellik olarak Kindle ön plana çıkıyor. Daha büyük ekranlı bir cihaz isterseniz sadece Sony Reader Daily Edition ya da Kindle DX alternatifleri var. Eğer daha çok Türkiye’den e-kitap almayı düşünüyorsanız da Nook tercih edebilirsiniz; fakat unutmayın ki Nook eski nesil e-mürekkep teknolojisi kullanmaktadır ve Kindle‘dan daha düşük bir performansa sahiptir.

Hangi kitap okuyucuyu (ebook reader’ı) alırsanız alın; en azından bir süreliğine size kitap okumayı yeniden keşfettirecektir. :)