LEGO Ideas Set İncelemesi: 21311 Voltron – Videolu
Bugünkü incelememiz, hem LEGO Ideas değerlendirme süreci hem de tasarım süreci anlamında bizi uzunca bir süre heyecanla bekleten ve şimdiye kadarki en büyük LEGO Ideas seti ve LEGO mech’i olan 21311 Voltron: Defender of the Universe olacak.
Voltron’ın (ya da bizim bildiğimiz adıyla Voltran’ın) geçmişten günümüze farklı versiyonları olmakla birlikte; bu set, LEGO Ideas bültenlerimizde de değindiğimiz üzere yine nostalji damarlarımıza hitap eden bir LEGO Ideas seti olarak karşımıza çıkıyor ve bizim de 80’li yıllarda televizyonda izleme şansı elde ettiğimiz, Voltron’ın dünya çapında yayınlanan ilk versiyonu olan Defender of the Universe (Evrenin Koruyucusu) versiyonunu baz alıyor.
Bununla birlikte, bu setin, nostaljiyi seven yetişkin kitlelerin yanı sıra Voltron ile yeni tanışan bir kitleye de hitap etme şansı var; zira 2016 yılında Netflix’in, özüne sadık sayılabilecek bir şekilde Voltron: Legendary Defender adıyla yayınlamaya başladığı yeni Voltron dizisi aldığı olumlu eleştiriler ile birlikte geniş bir seyirci kitlesine ulaşmış durumda. (Henüz Netflix Türkiye’de bu dizi mevcut değil.) Bu dizideki aslanların ve Voltron’ın tasarımları biraz daha modernleştirilmiş olsa da özünden çok uzaklaşmamış olması itibariyle bu dizinin izleyicileri için de LEGO Ideas Voltron seti tatmin edici olacaktır. Tabii aynı şekilde, eğer Voltron’ı tanımıyorsanız bu setin cazibesi sizin için çok çok az da olabilir.
İnceleme detaylarına geçmeden önce Voltron aslanlarının birleşme videosunun kısa sürümünü, dizideki birleşme sahnesinin orijinal Türkçe dublajı ile aşağıda bulabilirsiniz. Videonun daha uzun versiyonunu da yazının ilerleyen kısımlarında görebilirsiniz:
Genel Bilgiler, Fiyat ve Parçalar
Şimdiye kadarki en büyük LEGO Ideas seti olan Voltron, 2321 parçadan oluşuyor. Bu setin Türkiye fiyatı 999,90 TL, Amerika fiyatı $179,99 ve Avrupa fiyatı €179,99. Kutusu da setin boyutuna uygun olarak oldukça büyük, ağır ve de görsel zenginliğiyle kendi başına sergilenebilecek güzellikte. Tabii büyük boyutu itibariyle, daha küçük Ideas setlerindeki kulakçıklı ve kalın kartondan oluşan kutunun yerine standart kalitede bir kutu tercih edilmiş.
Setin parçaları 16 adet numaralandırılmış poşete bölünmüş olarak çıkıyor. Yapım kılavuzları da her aslan için bir tane ve Voltron için bir tane olmak üzere 6 kitapçığa bölünmüş durumda. Son kitapçıkta, ayrıca, LEGO Ideas setlerinden alıştığımız şekilde tasarımcılar ve Voltron hakkında detaylar yer alıyor. Bu içerikler, son LEGO Ideas setlerine kıyasla oldukça tatmin edici seviyede. Modelin tasarımının, özellikle de bağlantı mekanizmalarının ne kadar zorlu bir süreç sonucu ortaya çıktığını öğreniyorsunuz.
Aslanların farklı renkleri ve modelin kullandığı özel yapım teknikleri itibariyle, parça çeşitliliği fazla bir set. Tasarımcı videosunda belirtildiği gibi, gerçekten de çok sayıda parlak parça var. Çoğu görsel öge, LEGO tuğlalarıyla inşa edildiği için baskılı parça sayısı oldukça az. Aslanların üzerindeki numaralar ise sticker olarak sunulmuş. Bunun nedeni de, yine tasarımcıları tarafından açıklandığı üzere, dizinin orijinal Japon versiyonunda ve bazı bölümlerinde numaraların yer almamasına istinaden, bu konudaki insiyatifin inşa eden kişiye bırakılmak istenmesi.
Baskılı parçalar arasında en dikkat çekicisi ise, aslanların bacaklarının eklem yerlerini simgeleyen 2×2 yuvarlak ince parçalar. Yine tasarımcı videosunda da belirtildiği gibi, bu baskılı parçalar, benzer robotik modellerde de kullanılabilecek şekilde jenerik olarak tasarlanmış.
Setin içerisinde herhangi bir minifigür yer almıyor, aslanlar minifigür ölçeğinde olmasa bile pilotların minifigürlerinin olması güzel bir detay olabilirdi. Daha özel bir statüde olan LEGO Ideas setlerinde bu gibi detaylar biraz daha önem kazanıyor ve açıkçası setlerin yüksek kalitesine alıştığımız için beklenti haline geliyor.
Set İnşa Deneyimi
Setin bağımsız 5 aslandan oluşan modüler yapısı ve çok sayıda poşete bölünmüş inşa adımları nedeniyle bu boyutlardaki benzer yetişkin setlerine kıyasla, parça aramaktan çok inşa deneyiminin kendisine odaklanabiliyorsunuz. Bu önemli bir nokta; zira sette çok farklı inşa teknikleri kullanılıyor. Hatta, bir LEGO hayranı değilseniz ve bu seti Voltron hayranı olduğunuz için aldıysanız, “LEGO yapmak ne kadar karışık bir şeymiş” gibi bir fikre de kapılabilirsiniz. Parçaları ayırt etmesi kolay olan, kendini tekrar etmeyen, tatmin edici derecede zorlu, geleneksel yöntemlerden farklı ve de keyifli bir inşa deneyimi ile karşılaşacağınızı söyleyebiliriz.
Bu arada, eğer seti bölüşerek inşa etmek isterseniz; paylaşırken, bacakları oluşturan sarı ve mavi aslanlar ile kolları oluşturan yeşil ve kırmızı aslanların inşa deneyimlerinin birbirinden farklı olduğunu da göz önünde bulundurmanızda fayda var.
Sarı ve Mavi Aslanlar
Sete öncelikle bacakları oluşturan sarı ve mavi aslanlar ile başlıyorsunuz. Her iki aslanın da iki ana ögeden oluşan ve bir Technic çubuğu ile birleşen yapısı, özellikle dönüşürken bacak oluşturmak üzerine tasarlanmış ve bu ögeler, tüm robotu taşıdığı için de oldukça sağlam ve “ayakları yere basacak” bir şekilde inşa ediliyor. İnşa deneyimleri neredeyse aynı olsa da her iki aslan arasında yeterli ölçüde görsel farklılık sağlanmış. Aslanların kendi bacakları da oldukça esnek bir biçimde hareket edebiliyor. Bunun bir nedeni de Voltron’a dönüşürken aslanların bacaklarının katlanıyor olması. Ayrıca aslanların alt çeneleri de hareketli.
Siyah Aslan
Bir sonraki kitapçıkta, gövdeyi oluşturan ve bütün robotun “yükünü omuzlarında taşıyan” siyah aslanı inşa ediyorsunuz. Dizide de en büyük aslan olan siyah aslan, burada da en çok sayıda parçaya ve en karmaşık inşa sürecine sahip. Kolların ve bacakların takılacağı ana gövde olan ilk kısımı inşa ederken ne kadar sağlam bir yapıda olduğunu hissedebiliyorsunuz.
Sonraki adımlarda, kolları klipslerle ekliyorsunuz. Burada özellikle dikkat çeken nokta, detaylarını kitapçıkta da okuyabileceğiniz ya da tasarımcı videosunda izleyebileceğiniz üzere, uzun denemeler sonucu keşfedilmiş olan, çark destekli, bilyeli kol bağlantı mekanizması. Burada bilye ile makul ölçülerde hareketlilik sağlanırken; çark ile bağlantının, kolların ve kılıcın ağırlığını taşıyabilecek kadar güçlendirilmesi sağlanmış.
Sonraki aşamalarda da bacakları ve kanatları Technic pinleri ile ekliyorsunuz. Arka bacakların, robotun ağırlığını taşıyacak bacaklara dönüşecek olması nedeniyle ekstra sağlam, bir miktar açılı ama tümüyle hareketsiz bir yapısı var. Özellikle de ön bacaklara kıyasla eğreti durduğunu söyleyebiliriz.
Siyah aslanın Voltron’ın başına dönüşen başı ise setin en dikkat çekici kısımlarından biri. Yerinde kapalıyken aslanın ağzının güzel bir açıda durmasına olanak sağlıyor ve açıldığında ise Voltron’ın kafasını çok başarılı bir biçimde oluşturuyor. Kafanın tam dönüşüm anındaki yapısı aşağıdaki gibi.
Siyah aslanın, bağlantı yerlerini ve alt LEGO çıkıntılarını açıkta bırakan tasarımı, her ne kadar LEGO’nun kısıtlarını düşününce başarılı sayılabilse de bir taraftan da bu kısıtlara dikkat çeker nitelikte.
Kırmızı ve Yeşil Aslanlar
Sonraki iki kitapçık ise kolları oluşturan kırmızı ve yeşil aslanları içeriyor. Dizide de diğer aslanlara göre küçük olan bu aslanlar, bu sette de kollarda ağırlık yapmaması için oldukça ince bir profilde tasarlanmış. Diğer aslanlara göre daha basit ve hızlı bir inşa deneyimi sunuyorlar. Sarı ve mavi aslanlarda olduğu gibi her ne kadar inşa deneyimleri neredeyse aynı olsa da her iki aslan arasında yeterli ölçüde görsel farklılık sağlanmış. Aslanların bacakları da yine aynı şekilde esnek bir biçimde hareket edebiliyor.
Kolları oluşturdukları için hem kafadan hem de gövdeden hareketli bir yapıya sahipler; fakat alt çeneleri hareketli değil. Bir de gövdeye bağlanmaları için kullanılan siyah Technic pinleri tam arka bacakların arasında çıkıntılı bir şekilde durduğu için bazı açılardan biraz eğreti bir görüntü oluşturabiliyor.
Işın Kılıcı ve Kalkan
En son kitapçıkta da Voltron’ın kılıcını ve kalkanını inşa edeceğinize ve Voltron’ı nasıl oluşturacağınıza dair adımlar yer alıyor. Kılıç da kalkan da oldukça detaylı tasarlanmış ve başka şekillerde kullanmaya alıştığımız parçaların parlak gri renkteki varyasyonlarının yaratıcı kullanımlarını içeriyor. Kılıcın kabzası Technic pinleri ile oluşturuluyor ve kılıcı Voltron’ın eline yerleştirmek istediğinizde, ortadaki silindiri çıkarıp, ortaya çıkan pinleri altından ve üstünden aslanın ağzındaki bağlantı noktalarına takıyorsunuz.
Tamamlanmış Model ve Voltron’ı Oluşturmak
Aslanların Dönüşümü
Aşağıdaki videoda adım adım her aslanın nasıl değiştirildiğini ve gövdeyi oluşturan siyah aslanla nasıl birleştirildiğini görebilirsiniz:
Dönüşümün detaylarına bakacak olursak:
-Ayakları oluşturan sarı ve mavi aslanların ağzını kapatıyor, ayaklarını içeriye kıvırıyor, gövdeyi boyun bölgesinden 90 derece yukarı döndürüyor ve bir klips ile sabitliyorsunuz.
-Kolları oluşturan kırmızı ve yeşil aslanların sadece ayaklarını içeriye kıvırıyorsunuz.
-Gövdeyi oluşturan siyah aslanın dönüşümü ise diğer aslanlar gibi sadece hareketli parçalarla gerçekleşemiyor ve hem kollar hem de bacaklar için tak-çıkar işlemleri gerekiyor. Omuz parçalarını çıkarıp kırmızı alanlar gövdenin ön tarafında olacak şekilde 180 derece çevirip takıyorsunuz, bacak parçalarını da çıkarıp 90 derece çevirip gövdeyle aynı hizada olacak şekle getiriyorsunuz.
-Sonrasında da aşağıdaki klipslerle ayakları, omuzlardaki pin girişleri ile de kolları birleştiriyorsunuz. Siyah aslanın ayakları, dizideki dönüşüme benzer şekilde diğer aslanların içine giriyor. Başı oluşturmak için de yine dizideki dönüşüme benzer bir biçimde, siyah aslanın ağzında yer alan yüz kısmını aslanın başı ile birlikte aşağıya doğru kıvırıyorsunuz.
-Son olarak da kılıcı ve kalkanı Technic pinleri ile aslanların ağzına takıyorsunuz. Bu noktada daha şık bir duruş için kolları dirsekler ve omuzlardan biraz yukarı kıvırabilirsiniz.
Tamamlanmış Voltron ve Aslanların Modelleri
Aslanların tasarımlarına baktığınızda, modelin asıl amacının ayrı ayrı aslanlar olarak değil de Voltron olarak sergilenmesi olduğunu görüyorsunuz. Zira sarı ve mavi aslan dışındakilerin tasarımlarında Voltron’ı oluşturabilmeleri için LEGO System’in kısıtları çerçevesinde taviz verilmiş.
Özellikle de Siyah aslan, model olarak en zayıf olanı ve bir miktar ölçek problemi var. Gövdesi, uzun bacaklarına ve genişliğine göre kısa ve arka bacaklar sanki aslana ait değilmiş gibi duruyor.
Yine de belirli açılardan bakıldığında tasarımlardaki olumsuz detaylar belli olmuyor ve aslanların görünüşleri ve birbirlerine kıyasla boyutları kaynak materyale sadık görünüyor. Bu nedenle de aslanları ayrı sergileyecekseniz, doğru açılarda yerleştirmeniz önemli. LEGO’nun resmi set görsellerine baktığınızda bu durumu net bir biçimde görebiliyorsunuz. Bununla birlikte, aslanların canlı renkleri görsel olarak oldukça tatmin edici.
Oynanabilirlik anlamında da aslanların bacaklarının hareketliliği, farklı pozlara ve senaryolara olanak sağlıyor ama tabii ki en önemlisi Voltron’ı oluşturabilmeleri.
Voltron’ın kendisine geçtiğimizde ise, görkemli bir model ile karşılaşıyoruz. Görsel anlamında; 40cm’den yüksek boyu, parlak tuğlalarla desteklenen canlı renkleri ve tümüyle LEGO parçalarından oluşmasına rağmen, kafası ve gövdesi başta olmak üzere kaynak materyale oldukça sadık tasarımıyla kendisine hayran bıraksa da detaylara indikçe, hareketlilik ve oynanabilirlik anlamında bazı eksiklikleri göze çarpabiliyor.
Setin en çok eleştirebileceğimiz yanı, bacakların hiçbir şekilde hareketli olmaması ve kolların da sadece tek bir düzlemde hareket edebiliyor olması. Bu bile LEGO System’in kısıtları dahilinde başarılı sayılsa da özellikle kılıçla birlikte bir sergileme pozu yakalamak biraz zorlu olabiliyor; zira kolların tek düzlemde hareket etmesi sebebiyle kılıç her zaman tam karşıya doğrultulmuş şekilde kalıyor ve aslında kılıcın arka yüzü alt LEGO çıkıntılarını açıkta bıraktığı için çok estetik durmuyor. Ayrıca kılıcın ağırlığından dolayı, kol kendiliğinden aşağı doğru oynayabiliyor. Hatta bu nedenden ötürü, setin resmi görsellerine ve kutu üzerindeki görsele dikkat ederseniz, Voltron hep biraz yandan görüntüleniyor.
Genel Değerlendirme
Setin, her ne kadar siyah aslanın tasarımı ve Voltron’ın kısıtlı hareket kabiliyeti gibi eksileri olsa da zengin görselliği ve gerçek anlamıyla Voltron’ı oluşturduğunuz inşa deneyimi nedeniyle özellikle nostalji hissi yaşamak isteyen Voltron hayranları için mutlaka alınması gereken bir set olduğunu söyleyebiliriz.
Oynamaktan daha çok sergilemek için yapılmış bir set olsa da Voltron’ı oluşturup sonra tekrar aslanlara ayırmanın keyifli ve tatmin edici bir aktivite olduğunu da belirtmekte fayda var. Ayrıca, aslanların ve Voltron’ın yüzleri gibi setteki çoğu görsel detayın da baskılı parçalar ya da sticker’larla değil de LEGO yapılarıyla sağlanmış olması önemli bir artı.
Bununla birlikte, bu set, eksi yönlerinden ötürü, sergileme dışında diğer LEGO mech’leri kadar cazip olmayabilir. Bu nedenle de Voltron hayranı değilseniz ya da mech tipi setlere karşı bir ilginiz yoksa, bu set sizi heyecanlandırmayacaktır. Belki ancak, şimdiye kadarki en büyük LEGO Ideas seti ve LEGO mech’i olması sebebiyle koleksiyonunuzda bulunmasını düşünebilirsiniz. Bu nedenle de seti alıp almamak, özellikle de yüksek fiyatını düşündüğümüzde, daha çok kişisel heyecanınıza kalmış diyebiliriz.
Voltran! Voltran! Voltran!